2 Temmuz 2013 Salı

KAZIM KARABEKİR PAŞANIN KALEMİNDEN DOĞUNUN KURTULUŞU

KAZIM KARABEKİR PAŞANIN KALEMİNDEN DOĞUNUN KURTULUŞU
ERZURUM TİCARET VE SANAYİ ODASI
SANAT KİTABEVİ

Kazım Karabekir Paşanın tuttuğu günlüklerde kaleme aldıkları bilgi ve  belgelerle Erzincan, Erzurum ve Kars’ın kurtuluşu ile  Sarıkamış.

1. Kafkas Kolordu Kumandanı olan Kazım Karabekir elindeki az askere ve silaha rağmen 18 Şubat 1918’de Erzincan’ı, 12 Mart 1918’de Erzurum’u ve daha sonra da Sarıkamış ve Kars’ı Ermenilerden tamamen temizlemiştir. Başarılarının sonucu olarak birçok madalya almış ve Tuğ - Tümgeneral (Mirlivalığa) rütbesine yükseltilip Paşa olmuştur. Bu başarılarla da yetinmeyen Karabekir Paşa, 15 Mayıs 1918’de Gümrü şehrini işgal edip, Ermeni çete ve askerlerini çatışmalarda yenerek barışa zorlamış, sonucunda da Batum Antlaşmasını imzalatmıştır.

Kazım Karabekir Paşa, İstanbul’da görev alarak pasif hale gelmenin, vatanın karşılaştığı felakete seyirci kalmak demek olduğunu ve genç komutanların Anadolu’ya ordularının başına gönderilmesi zaruretini ve kendisinin de doğuya tayin olunmasını, ilgililere telkin ve teklif etmiştir. Bu arada, Milli Mücadeleye girişmek isteyen Mustafa Kemal Paşa ile Şişli’deki evinde yaptıkları görüşmeler, büyük tarihi değer taşımaktadır.

Vatan kurtuluşunda müspet bir hizmet başarabilmenin ancak hep birlikte Anadolu’ya geçmekle mümkün olacağına inanan Karabekir, tayin edilmiş olduğu Tekirdağ’daki 14. Kolordu Komutanlığından doğudaki orduya verilmesini sağlanmıştır.

Kâzım Karabekir, 24 Şubat 1919’da Erzurum’daki 15. Kolordu’nun başına geçmesi gerektiği emrini almış ve amacına kavuşmuştur. Bunun üzerine 12 Nisan 1919 yılında Gülcemal adlı bir yolcu vapuruyla Trabzon’a doğru yola çıkmıştır. 19 Nisan’da buraya varınca Muhafaza – i Hukuk Heyeti üyeleriyle görüşmüş ve onların kendisine bağlanmalarını sağlamıştır. Trabzon’dan ayrıldıktan sonra ise Erzurum’a geçen Karabekir, buradaki Müdafaa – i Hukuk Heyeti’nin üyeleriyle görüşmüştür. Müdafaa– i Hukuk Heyeti onun emirlerinden çıkmayacağını belirtince halka moral kazandırmak ve durumdan haberdar etmek için mitingler ve görüşmelerde bulunmuştur. Bu görüşmelerde üzerinde önemle durduğu konular şunlardır: tüm şartları zorlayarak silahlanmayı sağlamak ve yurttan düşmana kesinlikle silah veya cephane yardımı yapılmasını engellemek; Ermeni propagandalarına inanmamak; Erzurum’da Doğu illeri temsilcilerinden oluşan büyük bir kongre toplamak. İzmir’in işgali ile beraber kongre önerisi kabul edilmiş ve 30 Mayıs 1919’da her tarafa davetiyeler yazılmıştır.

Bu sıralarda Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmıştır ve hemen Kâzım Karabekir ile temasa geçmiştir. Erzurum Kongresi’nin toplanma kararını öğrenen Mustafa Kemal bunu takdir ettiğini Kâzım Karabekir’e telgraf ile bildirmiştir. Ayrıca 22 Haziran’da Amasya Genelgesi’ni yayınlayarak kongrenin toplanacağını yurdun dört bir yanına bildirmiştir. Böylece kongre yöresel değil de ulusal önem kazanmıştır. Bu olay üzerine, Mustafa Kemal’in Anadolu’daki eylemlerinden çekinen İstanbul Hükümeti (İngilizlerin baskıları sonucu), Paşa’yı İstanbul’a çağırmıştır. Bu emre Mustafa Kemal’in şiddetle karşı çıkması üzerine İstanbul Hükümeti kendisini tutuklamak için Kâzım Karabekir Paşa’yı görevlendirmiştir. Bunun sonucu ulusun geleceğini etkileyen çok önemli bir olay yaşanmıştır:

Mustafa Kemal tutuklanmayı beklemektedir. Karabekir Paşa odaya girerek Mustafa Kemal Paşa’yı saygıyla selamlar ve şunları söyler;

- "Kumandamda bulunan zabitan ve efradın hürmet ve tanzimlerini arza geldim. Siz bundan evvel olduğu gibi bundan böyle de muhterem kumandanımsınız. Kolordu komutanına mahsus araba ile maiyetinize bir takım süvari getirdim. Hepimiz emrinizdeyiz.”