23 Aralık 2018 Pazar

104. YILINDA SARIKAMIŞ FELAKETİ

Sarıkamış Harekâtı'nın 104. yılında; Sarıkamış'da cahilce feda edilen elli bin vatan evladını,  elli bin donmuş şehidi, elli bin buz tutmuş yiğidi saygıyla ve rahmetle anıyorum.

11 Aralık 2018 Salı

HAYATİ KESER (1965----)

Hayati Keser 7 Mart 1965 tarihinde Erzurum’da doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Erzurum’da okuyarak; Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden mimar olarak mezun oldu.

Askerden sonra mimar olarak İstanbul’da Sultanahmet, Yıldız Hamidiye Camii restorasyonlarında görev alan Hayati Keser halen Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nda raportör olarak görev yapmakta ve Erzurum’da bir çok tarihi eserin restorasyonuna emek harcamaktadır.

Geçmişte Foto Fuat’ın yaptığı gibi günümüzde Hayati Keser Erzurum’u, çevreyi, hatta görevli veya seyahat amacıyla gittiği çevre il ve ilçelerin tabiat ve tarihi güzelliklerini objektifi ile bizlere ulaştırmakta ve gelecek nesillere bırakmaktadır.


Fotoğraflarından örnekler:

3 Aralık 2018 Pazartesi

ALİ GÜLER (1952----)

 Ali Güler 1952 Yılında Erzurum/Aşkale'de doğdu. İlkokulu Aşkale'de, Ortaöğrenimini Oltu Lisesi'nde tamamladı. Okul öncesi çağında saz çalmayı öğrendi ve türkü söylemeye başladı. Askerden döndükten sonra 1976 yılında İstanbul Radyosu'nun açmış olduğu sınavı kazanıp bant yapma hakkı kazanarak TRT ve Özel Kanallarda mahalli sanatçı olarak
programlara katıldı.


Ali Güler Kaynak Kişi olarak; Ay Aydındır Ayılmaz, Bülbülümün Kafesi, Çıktım Eşiğe Bugün, Değirmen Üstü Çiçek, Masada Yeşil Desti, Su Sızıyor Sızıyor, Yüksek Minareden Attım Kendimi  adlı türküleri THM Repertuvarına Kazandırdı.

ASIM BÜLBÜL (1950-1985)

Asım Bülbül; 1950 yılında Tortum Derekapı Köyünde doğdu, çok gençken, 35 yaşında kaybettiğimiz Asım Bülbül güreşte Türkiye, Balkan ve Ordular Arası Dünya ile Akdeniz Olimpiyatları şampiyonluklarına sahipti.

Asım Bülbül; 1985 yılında elim bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

29 Kasım 2018 Perşembe

BAHATTİN KARAKOÇ (1951----)

Bahattin Karakoç; 1951 yılında Erzurum'da doğdu, ilkokulu tamamladıktan sonra müziğe yönelerek Halkevleri bünyesinde müzik ve koro çalışmalarına katılarak  kendini yetiştirdi.

1985 yılında  sınavını kazanarak Ses Sanatçısı olarak TRT Erzurum Radyosunda göreve başlayan Bahattin Karakoç; Erzurumlu Gelin Düştü Aklıma ve Öz Canımdan Çok Sevdiğim Erzurum türkülerini derleyerek THM Repertuvarına kazandırdı.

BAKSEN GÜNAYDIN (1946----)

 Baksen Günaydın; Ezurum kökenli bir ailenin çocuğu olarak 1946 yılında İstanbul'da doğdu. Ortaokuldan sonra Emin Ongan yönetimindeki Üsküdar Musiki Cemiyetinin ve Feridun Darbaz yönetimindeki İstanbul Musiki Kültür Derneğinin  çalışmalarına katıldı. Nida ve Neriman Tüfekçi'den ders aldı. Aksaray Musiki Cemiyeti ve İstanbul Belediye Konservatuvarına devam etti.

1966 yılında TRT'nin açmış olduğu sınavı kazandı; 1969 yılında kadroya geçti. 20.12.2006 tarihinde TRT'deki görevinden emekli olan Baksen Günaydın; Bu Gece Ay Doğacak, Dağda Darı Harmanı, Daldala Daldala Dal Ben Olaydım, Gara Çuhalım Oğlan, Gar Guş Yuva Yapmış,  Öte Gece Bu Geçe,  Tarla Tumbu Yumuşak, Yılan Akar Gamışa türkülerini derledi ve onları notaya alarak THM Repertuvarına kazandırdı.

17 Kasım 2018 Cumartesi

BAYRAM ŞENGÜL

Bayram Şengül; 1961 yılında Erzurum'da doğdu, eğitimini Erzurum'da tamamlayarak Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldu. Okul koroları, musiki cemiyetleri ve çeşitli korolarda amatör çalışmalar yaparak kendini yetiştirdi.

Mayıs 1985 de sınavını kazanarak TRT Erzurum Radyosu Yurttan Sesler Korosuna yetişmiş mey, zurna, kaval ve ney sanatçısı olarak göreve başladı.

TRT deki görevinden 2008 yılında emekli olan Bayram Şengül notaya aldığı Ağır Bar, Bar Havası ve Sinem Deresi parçalarını THM Repertuvarına kazandırdı.

CAFER KIRMIZI

Cafer Kırmızı; 1928 yılında Erzurum Hasankale'de doğdu, küçük yaşlarda müzik ile uğraşmaya başladı. 
Sazlarımızdan klarnet, mey, zurna ve bağlamayı çalmayı öğrendi. 1951 yılında  Ankara'ya göç ederek, TRT Ankara Radyosu'nda " Mahalli Sanatçı" olarak çalışmaya başladı.


1968 yılında vefat eden Cafer Kırmızı kaynak kişi olarak, TRT Repertuarına; Adalardan Çıktım Yayan türküsünü kazandırdı.

1 Kasım 2018 Perşembe

KURNUÇ (CİN) KALESİ

Pasinler İlçesi’nin 11 km. kuzeydoğusundaki Kurnuç Köyü’nün 1 km. kuzeyinde yer almaktadır. 

Kalenin sur duvarları büyük ölçüde yıkıldığı için mimari yapısı tam olarak belirlenememektedir. 

Kalenin keramik verisi Tunç Çağı, Demir Çağı ve Orta Çağ özelliği göstermektedir.

Kaynak-Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Md.

PASİNLER OTLUKKAPI SULAMA VE HİS GÖLET

Erzurum'a 46 km ve Pasinlere 10 km mesafede, Otlukkapı Köyü sınırları içerisinde ve Aşağıdere üzerine taşkın koruma ve sulama amaçlı inşa edilmiş bir gölettir.

Tamamlandığı Yıl: 2017
Depolama : 0,17 milyon m3
Temelden Yüksekliği: 27 m
Sulama Alanı: 1000 Dekar

24 Ekim 2018 Çarşamba

DUMLU BABA SUYU

Dumlu Baba Suyu; Erzurum’a 25 km mesafede Güngörmez Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Karga Pazarı Dağlarının 2890 metrelik kesiminde yer alan kaynak, Fırat Nehrinin doğduğu yer, Karasu’nun başlangıç noktasıdır.

Büyük Seyyah Evliya Çelebi bizzat tırmandığı kaynağı şöyle tasvir eder.

"Tâ Aşağı Eğerli Dağ yanında Arz-ı Rum (Erzurum) sahrasının ta ortasından Nehr-i Azîm mâ-i Fırat cereyan eder kim, Gürcistan tarafının cânib-i şarkîsinde Dumlu Baba Sultan ziyaretgâhının kayası dibinden çıkıp canib-i garba cereyan ederek Arz-ı Rum sahrasında nice batak ve halîç ve buhayre ve tur„alar olup nice kerre yüz bin Bağdâdî turnalara kân-mekân olup andan Karye-i Kân dibinden geçip ikinci konakta Kala-i Kemah dibinden ubûr eder.

Amma Arz-ı Rum (Erzurum) sahrasında iptidası (çıkış yerinde) ğayet lezizdir ki, hakkında Cenâb-ı Bârî Kur'ân-ı Azîm'inde ve Kur'ân-ı Mecîd'inde yâd edilmiştir. Âyet-i Mürselât (da) (ve eskaynâküm mâen furâten) (Mürselât, 77/27) ayetini cemî-î müfessirîn bu Arz-ı Rum suyuyla tefsir etmişlerdir. Ve Nehr-i Fırat'tan ğayri yetmiş iki adet nehr-i azîm cümle bu Arz-ı Rum (Erzurum) ciballeriden (dağlarından) ve Diyarbekir kûhlarından (tepelerinden) tulû„ edip (doğup), cemî-i Rum'a ve Irak'a ve Acem'e müstevli olur. (dolaşır)"

20 Ekim 2018 Cumartesi

HINIS KALECİK KALESİ

Kalecik Köyüne ismini veren Kalecik Kalesi; Hınıs ilçe merkezine yaklaşık 20 km. mesafede, Kalecik Köyü sınırları içerisindedir.

Kalecik Köyüne açılan vadiye hakim tepenin üzerine kurulan kaleden günümüze yalnızca yerinden kıpırdatılamayan büyük temel blokları kalmıştır.

Kale ile ilgili kayıt bulunmamaktadır ve bilim insanlarınca Urartu Krallığı döneminden kaldığı tahmin edilmektedir.

16 Ekim 2018 Salı

HAMAMDERESİ KAYA MEZARLARI

Hamamderesi Kaya Mezarları Erzurum-Pasinler Karayolu üzerinde, Hamam Deresi mevkinde, karayolunun 12. km.sinde ve hemen kuzeyde yükselen kayalıklarda bulunmaktadır. 

Kayalar içerisine insan eliyle oyulmuş odaların aslında kaya mezarlar olduğu belirlenmiş ve yapılan bilimsel çalışmalarla ortaçağa tarihlenmişlerdir.

Kaynak-Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Md.

İĞDELİ KALESİ ve KİLİSESİ

İğdeli Kalesi ve Kilisesi; Oltu ilçesi İğdeli Köyü yolu üzerindedir. Derenin en dar yerinde, üç tarafı dik yarlarla çevrili bu kale savunmaya son derece müsait konumdadır. Geçit bölgelerini kontrol eden Ortaçağ karakterli bir yapıdır. 

Kesin inşa tarihi bilinmeyen İğdeli Kalesinin konumu ve sarnıcı ile Urartu Kalelerinin genel özelliklerini akla getirmektedir. Kaledeki mevcut kalıntılar ise Gürcü ve Osmanlı onarımına işaret etmektedir. 

Kilise kalenin 150 m. kadar kuzeyindeki düzlüktedir. Duvarlarının bir kısmı ayakta, tek nefli küçük bir şapel kalıntısından Bizans döneminde inşa edildiği tahmin edilmektedir.

4 Ekim 2018 Perşembe

KİVİ MAĞARASI OLTU

Olur’un Yıldızkaya Köyü sınırları içerisinde ve köye 2,5 km. mesafede bulunan Kivi Mağarası, Karbonatlı kayaların yeraltı suları tarafından aşındırılması sonucu oluşmuş doğal bir mağaradır.

Mağaranın girişi 2 metre genişliğindedir ve iki odalıdır. Kalsiyum karbonatça zengin suların mağara tavanından sızarak içindeki kirecin tavanda birikmesiyle sarkıtlar, damlayarak tabanda birikmesi sonucunda ise dikitler oluşmuştur.

SOĞUKLUK MAĞARASI

Tortum Pehlivanlı Köyünde bulunan “Soğukluk Mağarası” yaz aylarında soğuk hava akımları, kış aylarında ise sıcak hava akımları oluşturan tabii bir yapıdır, insan elinden çıkmamıştır.

1 Eylül 2018 Cumartesi

BÜYÜKTUY HÖYÜĞÜ

Pasinler İlçesi'ne bağlı olan Büyüktuy Köyü’nün içinde yer alan höyük, köy içinde kaldığı için büyük ölçüde tahrip olmuştur.

Höyükde yapılan yüzey çalışmalarında keramik verisi Geç Kalkolitik, İlk Tunç Çağı ve Demir Çağına tarihlenmiştir.
 

Kaynak-Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Md.

AVNİK YAZITI


Avnik Yazıtı; Köprüköy İlçesi'ne bağlı bulunan Güzelhisar (Avnik)  Köyündeki  Avnik Kalesinin yapım kitabesidir. 

Urartu Kralı II. Sarduri dönemine ait olan yazıt günümüzde Erzurum Müzesi’nde sergilenmektedir.

Büyük ölçüde yıpranıp tahrip olan Yazıt üzerinde ancak şu ibareler okunabilmektedir.

"yaşamının öneminden dolayı onu oradan uzaklaştırdı. Argişti oğlu Sarduri, güçlü kral  Tuşpa şehrinin hükümdarı.”

CİHANGİR TERZİ (1965----)

Prof.Dr.Cihangir Terzi;1965 yılında Erzurum / Şenkaya / Kaynak Köyü'nde doğdu. İlkokulu köyünde, Orta ve Lise Öğrenimini ise İstanbul'da tamamladı. 1982 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı "Temel Bilimler Bölümüne "girdi ve 1986 yılında mezun oldu.

1986 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Musiki Ana Sanat Dalı, Halk Müziği alanında Yüksek Lisans, 1992 yılında da "Sanatta Yeterlilik Eğitimini" tamamladı.

Adım Adım Hak Yoluna Varayım adlı türküyü derleyerek ve notaya alarak THM Repertuarı'na kazandıran Prof.Dr.Cihangir Terzi; 1986 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda "Öğretim Görevlisi" ve TRT İstanbul Radyosu'nda "Bağlama Sanatçısı" olarak çalışmaya başladı.

Prof.Dr.Cihangir Terzi; günümüzde İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarında Bölüm başkanlığı yapmaktadır.

15 Ağustos 2018 Çarşamba

EBAMÜSLİM ABAY (1932-2011)

Ebamüslim Abay; 1932 yılında Erzurum'da doğdu. İlk ve ortaokulu Erzurum'da okuyarak müziğe yöneldi ve daha küçük yaşlarda kaval ile başlayarak zurnada ustalaştı. Üflemeli saz sanatçısı olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarına girerek buradan 1982 yılında emekli oldu.

2 Ocak 2011 tarihinde vefat eden Ebamüslim Abay aşağıdaki türküleri kaynak kişi olarak THM Repertuvarına kazandırdı.

Ala Boz Dumanlı Karlı Dereler, Baş Bar, Çingeneler, Dello, Erzurum Vilayeti Geyrek Gariyesi, Hayal Hayal Olmuş Karşıki Dağlar, İkinci Bar, Koçeri, Nare, Si
yah Zülfün Deste Deste, Tamzara, Tandıra Koydum Paçayı.

EDİP DEMİR (1953---)

Edip Demir; 1953 yılında Erzurum/Aşkale/Saptıran Köyü'nde doğdu. İlkokuldan sonra ailesi ile birlikte İstanbul'a göçtü. 1975 yılında ilk albümünü yaptı, TRT Radyolarında yayınlanarak büyük beğeni kazandı.

Özel radyo ve tv kanallarında program yapımcılığı ve sunuculuğu yapan Edip Demir aşağıdaki türküleri THM Repertuvarına kazandırdı.

Kaynak Kişi Olduğu Türküler;
Belle Beni Bellerinen, Cigara Attım Yara, Garşıda Elmalıklar, Gaşlarında Har mı Var, Mendilimde Kare Var, Ocak Başında Leğen, Peştemalin Bağları, Pınarın Başı Güzel.

Derlediği Türküler;
Belle Beni Bellerinen, Garşıda Elmalıklar, Gaşlarında Har mı Var.

19 Temmuz 2018 Perşembe

ENİS KORKMAZ (1996----)


Enis Korkmaz, 23 Temmuz 1996 tarihinde Erzurum’da doğdu. Erzurum Spor Lisesi'nde öğrenim görürken 2013 yılında Brezilya'da yapılan, Dünya Liseler Olimpiyatları'nda 3 bin metrede Türkiye'ye altın madalya kazandırdı.

Devam ettiği spor hayatında; 

8 Haziran 2013 tarihinde Eskişehir'de 1500 metreyi 3:59.38 dakikada, 11 Temmuz 2013 tarihinde Ukrayna Donetsk'de 3000 metreyi 8:34.12 dakikada, 4 Şubat 2015 tarihinde İstanbul'da 1500 metreyi 3:57.76 dakikada, 4 Temmuz 2015 tarihinde Romanya Piteşti'de 5000 metreyi 14:44.82 dakikada, 10 Ocak 2016 tarihinde İstanbul'da 3000 metreyi 8:18.35 dakikada ve 1 Mayıs 2016 tarihinde Mersin'de 10000 metreyi 30:28.94 dakikada koşarak dereceler elde etti.

3 Temmuz 2018 Salı

YAVERİ MUZAFFER KILIÇ'IN ANILARINDAN ATATÜRK'ÜN ERZURUM'A GELİŞİ


Çok sıcak bir Temmuz gününde Rauf Orbay’la beraber Erzurum’a geldik (3 Temmuz 1919). Kazım Karabekir, Erzurum Vali Vekili Münir Bey ve Bitlis Valisi Mazhar Müfit Bey, Erzurum’un ileri gelenleriyle birlikte 8-10 km uzaklıktaki Ilıca’da bizi karşıladılar. Atatürk onları görünce otomobillerinden inip teşekkür etti. Sonra hep beraber Erzurum’un İstanbul kapısına geldik. Burada Atatürk’ü şeref kıtası, bando ve kalabalık bir vatandaş topluluğu karşıladı. Oradan Ata’nın kalacağı müstahkem Mevkii Komutanlık Binası’na yöneldik. Halk yollara dökülmüş, gençler ağaçlara tırmanmış, kadınlar damları doldurmuşlardı. Atatürk bu ilgiden çok duygulanmışlardı. Atatürk’ü ilk defa böyle bir kalabalık karşılıyordu.

Erzurum’da, Erzurum’un ileri gelenleriyle sık sık toplantılar yapıyor, fırsat buldukça da civardaki birlikleri teftiş ediyorlardı. Bu arada Atatürk’ün İstanbul’la sürtüşmeleri olduğunu duyuyor ve buna hepimiz çok üzülüyorduk.

Bir sabah Atatürk hepimizi topladı. Tabancalarımızı almamızı ve iki araba ile şehre ineceğimizi emrettiler. Hepimiz heyecanla hazırlandık ve iki araba ile yola çıktık. Ne yapılacağını hiçbirimiz bilmiyorduk.

Henüz Atatürk hiçbir şey yapmadığı halde Erzurumlular bizleri alkışlıyorlar ve “Yaşa, Mustafa Kemal Paşa!” diye bağırıyorlardı.

Doğruca PTT binası önüne geldik. Atatürk bir kısmımızı kapı önünde emniyet için bırakıp, bir kısmımıza binayı tamamen boşaltmamızı emrettiler. Verilen emri tutarak memurlar ve müdür dahil bütün binayı hemen boşalttık.

Sonra Atatürk muhabere subayı Osman Bey’le binaya çıkarak, sarayla irtibat kurdular ve padişahla görüşmek istediklerini bildirdiler. Önce Tevfik Paşa, sonra Galip Paşa, daha sonra Sadrazam Damat Ferit Paşa telgraf başına geldikleri ve ne istediği sorulduğu halde Atatürk ısrarla “Zat-ı şahane” ile görüşmek istediklerini bildirdiler.

Bir saat kadar bekledikten sonra padişahın telgraf başına geldiği bildirildi. Bunun üzerine Atatürk, dört maddelik isteklerini tek tek saraya iletti.

İlk üç maddeye hemen cevap verildiği halde, son maddeye ancak üç gün sonra cevap verileceği bildirilince muhabere kesilerek kaldığımız yere dönüldü.

Üç gün sonra bir akşam yine aynı şekilde PTT binasına gidip binayı boşalttık ve sarayla iletişim kuruldu.

Atatürk’ün cevap beklediği son maddeye cevap gelecekti. Atatürk fevkalade gergindi. Hiç durmadan sigara içiyor ve eğilip gelen şifreli telgraf işaretlerine bakıyorlardı. Telgrafın sonunda, derhal İstanbul’a dönmesi, eğer gelmezse tevkif edilerek İstanbul’a getirileceği bildirildi.

Bunun üzerine Atatürk hemen orada, “Bütün rütbe ve nişanlarından ayrılıp milletin bir ferdi olarak ülkenin kurtuluşu için çalışacağını” bildirdi. Herhangi bir cevap verilmesini beklemeden muhabereyi kestirdiler ve ordudan böylece ayrılmış oldular (8-9 Temmuz 1919).

Kaldığımız binaya gelince vali paşadan gelen sivil elbiseyi giyip askeri elbiselerini kaldırttılar. “Kısmet olursa tekrar giyeriz” dediler. Aynı gece, ilk defa sivil elbise ile bir toplantıya gittiler ve 23 Temmuzda yapılacak Erzurum Kongresi hazırlıklarına başladılar.

Ertesi gün, bir bildiri yayınlayarak bunu bütün ülkeye duyurdular.

18 Haziran 2018 Pazartesi

CENEVİZ MAĞARALARI OLTU


Ceneviz Mağaraları Oltu’nun Başaklı köyü yaylasında bulunmaktadır. Birden çok mağara ile onların havalandırma deliklerinden meydana gelmiştir.

Mağaralar doğal oluşumlar olmayıp, Cenevizlilerden kalma silis madeni tünelleri ve onların havalandırma delikleri olduğu düşünülmektedir. Mağaralarda henüz arkeolojik araştırma yapılmamıştır.

1 Haziran 2018 Cuma

EROL ARMUTLU (1955----)

14 Temmuz 1955 tarihinde Erzurum’da doğan Erol Armutlu; ilk, orta, lise ve yüksek tahsilini Erzurum’da yaparak Erzurum Atatürk Üniversitesi, İşletme Fakültesi’nden 1978 yılında mezun oldu.
 
Lise yıllarında okul korolarına katılarak müziğe başladı. Çay Kurumu Erzurum Bölge Müdürlüğü, Erzurum Atatürk Üniversitesi, İstanbul Bankası ve T.C. Ziraat Bankası gibi özel ve kamu kurumlarında görev yaparken önce Erzurum Halk Oyunları ve Halk Türküleri Derneği Türk Müziği Koro’ sunda, daha sonra TRT Erzurum Radyosu bünyesinde faaliyet gösteren Türk Müziği Topluluğu’nda amatör olarak müzik çalışmalarını sürdürdü.

TRT’nin 1986 yılında açtığı sanatçı sınavında başarılı olarak TRT Erzurum Radyosu’nda ses sanatçısı olarak göreve başladı ve  1996 yılına kadar Erzurum Radyosu’nda görev yaptı. 1996 yılında İstanbul Radyosu’na tayin olan Erol Armutlu "
Erzurumlu Kemâni Haydar Telhüner Şarkıları" isimli bir de albüm yaptı.

23 Mayıs 2018 Çarşamba

20 MAYIS 2018 ERZURUMSPOR SÜPERLİGDE

 

Erzurumspor, Spor Toto Süper Lig'de

Spor Toto 1. Lig Play-Off Final karşılaşmasında Erzurumspor, normal süresi ve uzatmaları 0-0 sona eren karşılaşmada Gazişehir Gaziantep FK'yı penaltılar sonucunda 5-4 mağlup ederek Spor Toto Süper Lig'e yükseldi.

Liglerde bir dönem fırtına gibi esen 42 yıllık Erzurumspor, 17 yıl sonra tekrar hakettiği Süper Lige döndü. Şimdi bize düşen takımımıza sahip çıkmak ve onu orada tutmak.

ERZURUM'DA BİNBİR HATİM GELENEĞİ

 
 Binbir Hatim; Erzurum’da yaklaşık 500 yıldır devam eden bir gelenekdir. 15 nci yüzyılda Yavuz Sultan Selim zamanında Erzurum ulemasından  Pir Ali Baba tarafından başlatılmış ve günümüzde de devam etmektedir. 

Yaşatılan bu gelenek kapsamnıda Erzurum'un tarihi ve yeni camilerinde hatimler okunmaktadır. Ramazan ayında ise hatim ve okuyan sayısı artmakta; bütün namaz vakitlerinden önce ve sonra Erzurumlular ve kentin hafızları huşu ve coşku içerisinde kuran tilavet etmektedirler.
https://puskulcu.blogspot.com.tr/search?q=pir+ali+baba

8 Mayıs 2018 Salı

FAZIL MANCINIK (1958----)

Fazıl Mancınık; 1958 yılında Aşkale'nin Yeniköy (Halitpaşa) köyünde doğdu. İlköğrenimini Aşkale'de, orta ve lise öğrenimini Erzurum'da tamamladı. Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Özellikle Aşık Reyhani'den etkilenerek lise yıllarında bağlama çalmayı öğrendi. 

Yöre Türkülerin yanında kendi şiirlerini de seslendirerek 2 albüm halinde yayınlayan Fazıl Mancılık; THM Repartuvarına Elma Attım Yuvarlandı ve Mercimeğin Tohumu türkülerini derleyerek kazandırdı.

FETHİ RESULOĞLU (1923-2018)

Fethi Resuloğlu; 1923 yılında Erzurum'da doğdu ve tatbikat İlkokulu'nu bitirdi. 1940'da Erzurum Lisesi'nden mezun oldu. Ankara'da Ziraat Fakültesine girdi ve 1944 yılında ziraat mühendisi olarak mezun oldu.
 

Güzel keman çalan Fethi Resuloğlu Halkevinde Faruk Kaleli ile çalıştı. Erzurum Toprak İskan Müdürlüğünde görev yaparken İstanbul'a atandı. 1980 yılında Tarım Bakanlığından emekli oldu. Bu Bakanlığın İstanbul teşkilatında (Yem Sanayi Genel Müdürlüğünde) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkanlığı yaptı.
 

2018 yılında hayatını kaybeden Fethi Resuloğlu; THM Repertuarına "Liverimin kaytanı" adlı türküyü kazandırdı.

10 Nisan 2018 Salı

FETHİ SİVEREKLİ (1954----)

Fethi Siverekli; 1954 yılında Erzurum/Pasinler'de doğdu, çocuk yaşta müzikle ilgilenmeye başladı. Yöre türküleri derleyerek ve onları seslendirerek ünlendi. "Canımsın, El Mahkum, Vurulmuşum, Erzurum Kilidi" isimli albümleri satış rekorları kırdı.
 

Fethi Siverekli Kaynak Kişi Olarak; Bu Dere Buz Bağlamış, Derede Gum Gaynıyor, Durna Sesi Geliyor,Erzurum Ovaları (Hop de Yarim Ordadır), Kaleden İndim Düze, Kuşburnu Pürlenirmi, Sarı Gızı Aldım Çıktım Yaylaya, Yarab Gurbet Elde Alma Canımı türkülerini Türk Halk Müziği Repartuarımıza kazandırdı.

1 Nisan 2018 Pazar

HALİS GÜNAYDIN (1942-2004)



Halis Günaydın; 1942 yılında Erzurum/Aşkale/Dallı (Sos) Köyünde dünyaya geldi, İlkokul çağlarından itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. 1962 yılında Ankara'da yapılan Türkiye Halk Türküleri yarışmasında birincilik kazanıp aynı yıl 45'lik bir plak yayınladı. Askerlik görevinin ardından Ankara Radyosu Türk Halk Müziği saz sanatçılarından Hikmet Taşan ile saz ve ses eğitimi üzerine çalışmalar yaptı.

2004 yılında vefat eden Halis Günaydın, aşağıdaki türküleri THM Repertuvarına kazandırdı.

Kaynak Kişi Olduğu Türküler;
 

Bu Dağda Ot Bitmez mi, Gedik de Duvak Allanır, Köprünün Altı Diken.

22 Mart 2018 Perşembe

HAYDAR ŞAHİNKAYA (1927-1978)

Haydar Şahinkaya; 1927 yılında Erzurum/Hasankale/Esendere Köyü'nde doğdu. Babası üflemeli saz sanatçısı Yusuf Şahinkaya'dan klarnet, zurna ve mey çalmasını öğrendi. TRT Ankara Radyosu'nda, Muzaffer Sarısözenin isteği ile "Mahalli Sanatçı" olarak programlara katıldı.

Erzurum Halk Oyunları ve Halk Türküleri Derneği'nde halk oyunları çalışmalarına katılarak, Milli Halk Oyunları Topluluğumuzla yurt dışı gösterilerde yer aldı.

15 Mart 1978 tarihinde hayatını kaybeden Ali Haydar Şahinkaya; Karşıda Hayvalıklar türküsünü THM Repertuvarına kazandırdı.

HAYRİYE TEMİZKALP (1899-1981)


Hayriye Temizkalp;1899 yılında Erzurum/Hınıs'ta doğdu. Ünlü THM Sanatçısı ve Hocası Neriman Altındağ Tüfekçi'nin annesidir.

1981 yılında hayatını kaybeden Hayriye Temizkalp yetişdirdiği Neriman Altındağ Tüfekçi dışında, kaynak kişi olarak aşağıdaki eserleri Türk Halk Müziği Repertuarına kazandırmıştır.

Çatalkaya alınmaz, Giderim yolum dağdır, İstanbul'dan gelir kayık, Maral sen güzelsin alı neylersin, Sarı kız dediğin bir ince kızdır, Suda balık yan gider.

17 Şubat 2018 Cumartesi

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU (TÜİK) VERİLERİNE GÖRE RAKAMLARLA ERZURUM


2013 NÜFUS SAYIMINA GÖRE NÜFUS
766.729 Kişi ile Türkiye'de 27 nci sırada.
Aşkale: 24 270
Aziziye: 50 989
Çat: 19 192
Hınıs: 29 165
Horasan: 42 403
İspir: 16 248
Karaçoban: 24 968
Karayazı: 31 747
Köprüköy: 17 721
Narman: 15 336
Oltu: 31 346
Olur: 7 181
Palandöken: 161 482
Pasinler: 31 581
Pazaryolu: 4 178
Şenkaya: 20 771
Tekman: 28 772
Tortum: 18 819
Uzundere: 8 347
Yakutiye: 182 213

YILLIK NÜFUS ARTIŞ HIZI
Türkiye Ortalaması: % +13,7
Erzurum: % -14,8

GÖÇ VERME ORANI
Erzurum: % -21,4

EVLENME ORANI
Türkiye Ortalaması: % 7,9
Erzurum: % 8,1

DOĞUM ORANI
Türkiye Ortalaması: % 16,9
Erzurum: % 19,9

BEBEK ÖLÜM ORANI
Türkiye Ortalaması: % 10,8
Erzurum: % 15,6

İLKÖĞRETİMDE ÖĞRETMEN BAŞINA ÖĞRENCİ:
Türkiye Ortalaması: 19
Erzurum: 18

İLK ÖĞRETİMDE OKUL ÇAĞINA GELMİŞLERİN OKULA GİTME ORANI
Türkiye Ortalaması: % 99,57
Erzurum: % 100

ORTA ÖĞRETİMDE OKUL ÇAĞINA GELMİŞLERİN OKULA GİTME ORANI
Türkiye Ortalaması: % 76,65
Erzurum: % 64,23

İŞSİZLİK ORANI
Türkiye Ortalaması: % 9,7
Erzurum: % 6,6

İSTİHDAM ORANI
Türkiye Ortalaması: % 45,9
Erzurum: % 46,7

KİŞİ BAŞI YILLIK ELEKTRİK TÜKETİMİ
Türkiye Ortalaması: 2577 KWh
Erzurum: 1300 Kwh

KİŞİ BAŞI GÜNLÜK SU TÜKETİMİ
Türkiye Ortalaması: 226 Kişi/Litre
Erzurum: 364 Kişi/Litre

KAT KALORİFERİ SAHİP OLMA ORANI
Türkiye Ortalaması: % 25,6
Erzurum: % 17,1

MUTLU İNSAN ORANI
Türkiye Ortalaması: % 59
Erzurum: % 65,7

GELECEKTEN UMUTLU İNSAN ORANI
Türkiye Ortalaması: % 77
Erzurum: % 80,4

KİŞİ BAŞINA GAYRİ SAFİ KATMA DEĞER
Türkiye Ortalaması: 9.244 Dolar
Erzurum: 5.901 Dolar

TÜFE
Türkiye Ortalaması: % 8,04 

Erzurum: % 7,40

YILLIK İTHALAT
Erzurum:35,2 Milyon Dolar

YILLIK İHRACAT
Erzurum:80,2 Milyon Dolar

10 Şubat 2018 Cumartesi

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN 3 EKİM 1924 GÜNÜ ERZURUM’DA KATILDIĞI BİR TOPLANTIDA DİLLENDİRDİĞİ ERZURUM VE ERZURUMLU HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:

  
Efendiler;
Saygıdeğer hemşehrilerim, kahraman Erzurumluların bugün bana gösterdikleri içten, yürekli, dostça ilgiden dolayı son derece mutluyum. Bugünkü görüntü beni o kadar duygulandırdı ki, tam olarak anlatamayacağım. Fakat bu manzaranın anlamını, büyüklüğünü belki benden daha az üzüntülü olanlar çok güzel anlatabilirler. Bunun açıklamasını o arkadaşlara bırakıyorum. Bundan beş buçuk yıl önce buraya gelmiş ve aynı tarihte buradan ayrılmıştım. Buraya gelirken ve ayrılırken bu saygıdeğer halk beni bugünkü içtenlikle, sevgiyle kabul etmişti ve uğurlamıştı. O günün yüreğimde saklı olan anısını derin bir duygulanma ile anmak isterim.

Memleket adına söz alan arkadaşımızın açıkladığı gibi, benim buraya gelişim bütün milletin ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana rastladı. Bütün millet bu çemberin içinden nasıl çıkacağını düşünmekle uğraşıyordu. Memleketin batı ucu düşman ayaklarına bırakılmış ve oradaki halk silâha sarılmış, buranın halkı ise memleketin felâketten kurtulması için ayağa kalkmış bir durumda idi. Ben işte böyle bir zamanda Erzurum’a geldim. Burada gördüğüm içtenlik, mertlik, dostluk benim, memleketi kurtarmak için her türlü özveriyi yapmak konusundaki karar ve kuvvetimi arttırmıştı. O zamanki durumumu çok iyi biliyorsunuz. Burada rütbemi, resmi konumumu, üniformamı attım ve bütün dünyaya duyurdum ki, milletin sinesinde (bağrında) bir ferdim. Arkadaşlar; o gün memleketin, milletin kurtuluşu için nasıl her şeyimden vazgeçmiş isem, bugün de gerektiği zaman millet için, onun hayat ve mutluluğu için bütün varlığımı harcamakla en büyük zevki ve mutluluğu duyacağıma söz veririm.
 
Arkadaşlar; Erzurum’a öyle bir zamanda gelmek istiyordum ki, Cumhuriyetin bayındırlık ve medeniyet alanında yüklendiği görevler burada beklediğimiz eserlerini baştan başa ortaya çıkarmış olsun. Merkezde bu amaçla çalışıyorduk. Böyle bir sonucun doğma gereklerini hazırlamakla uğraşıyorduk. Fakat son günlerin felâketi, her türlü düşüncemizi yok etti. Felaketle ilgili aldığım haberlerden son derece üzgün olarak hemen bu bölgeye koştum. Bilirsiniz ki, Karadeniz ve Akdeniz sahillerinde büyük bir gezi yapmak için yola çıkmıştım. Fakat Trabzon’da o üzücü haberi alır almaz buraya koşmak buradaki sıkıntıya düşmüşlerle dert ortağı olmak en büyük isteğim oldu. Depremin bu bölgede yaptığı zarardan içim kan ağlıyor.

Efendiler!
Güvenebilirsiniz ki, Erzurum’daki yer hareketinden üzgün olan bütün bir millettir. Bütün Türk toplumunun kalbi, tıpkı benim üzüntüm gibi bir üzüntüyle çarpmaktadır. Milletin, üzülerek yalnız manevi açıdan destekle kalmayıp, oluşan sıkıntıyı hafifletmek için maddi açıdan da şefkat, destek görevini yapacağı kesindir.

Arkadaşlar; hükümetimizin Erzurum felâketiyle, sıkıntıya düşenlerle çok sıkı şekilde ilgilendiği, yalnız resmi görev gereği olduğu için değildir. İnsanca, vicdani duygularla acıyı hafifletmek için en etkili önlemleri almakla uğraştığımı önemle belirtirim. Benim buraya gelişim aynı zamanda hükümetin de gereken bilgiyi almasında ayrıca hız kazanacaktır. Yapılabilecek her şey yapılacak, durumu düzeltmeye çare bulunacaktır.

Bu sıkıntıya düşmüşlere hükümet merkezinin hızlı yardımı şüphesizdir. Buraya gelişim felâketzedelerin durumlarını yerinde kendim görerek bulabileceğim önlemleri, hükümet merkezine bildirmek konusunda yararlı olacaktır.


Efendiler!
Az önce Erzurumlular adına söz söyleyen arkadaşımız açıklamasında gerçek bir noktaya değindi. O da milletin gerçek egemenliğine, gerçek hürriyet ve bağımsızlığına darbe vuran geçmiş kişilerin ve kurumların yıkılmasıdır. Saygıdeğer Erzurumlu hemşehrilerimden bu geçici kurumların yok edilmesinden doğan mutluluğu duymak, bildiğim bir gerçeği tekrar etmiş olmakla beraber ayrıca beni mutlu etmiştir.

Gerçek Efendiler, Cumhuriyet hayatı bu geçici kurumlar ile beraber yürüyemezdi. Görüş bu noktada idi. Görüyorum ki, Erzurumlu kardeşlerimin hür ve yüksek vicdanı bu önemli noktada en açık bir görüşe sahiptir. Demek ki biz diğer memleket bölgeleri için olduğu gibi, Erzurum’un gerçek isteklerini yerine getirmişiz. Bununla da ayrıca mutluyum.

Efendiler;
Bu defa Erzurum’a gelirken ayrı ayrı yerlerden geçtim. Vatanın doğusu ile batısı ve merkezi arasındaki bağlantı, Cumhuriyet yönetiminin yeterli göremeyeceği bir derecededir. Bunun için doğuyu diğer vatan parçalarına bağlayacak bir tren yolunun buraya kadar yapımını Türkiye Cumhuriyeti için çok önemli bir mesele olarak kabul ediyorum ve hükümetin de buna aynı önemi vermekte olduğunu ve memleketin doğusu ile batısının medeni araçlarla birkaç yıl içinde mutlaka birleşeceğine size güvence veriyorum.
 
Efendiler, 
Erzurum birçok dönemlerde birçok defalar saldırıya, baskıya uğramış bir sınır şehrimizdir ve bu sebeple birçok yıkıntılar oluşmuş, buradaki insanların durumu gerçekten üzücü olmuştur. Artık bu acı günlerin tekrarına kesinlikle ihtimal vermemelidir. Yeni Türkiye Cumhuriyetinin varlığı Erzurum ve çevresinin hayatıyla ilgilenmekte, onun huzur ve güvenliğine tamamen kefil olmaktadır.

Efendiler,
Cumhuriyet yönetiminin verimli uygulamaları ile bütün bu yıkıntıların yapılanmasına ve bütün bu acıların huzur ve mutluluğa dönüşmesine çalışıldığı bir gerçektir. Gelecekten bunu güvenle bekleyebilirsiniz. Memleket adına söz alan arkadaşımızın bana söylediği içten ve yürekten sözlerinden dolayı kendilerine ve adına söz aldığı hemşehrilerime bir kez daha teşekkürler ederim.

Kaynak:Atatürk'ün Sonbahar Seyahatleri: s.127-130

1 Şubat 2018 Perşembe

HÜSEYİN CEYLAN (1966----)




Hüseyin Ceylan; 23 Aralık 1966 tarihinde, o günlerde Erzurum’un ilçesi olan Bayburt’un Demirışık köyünde doğdu. Okul öncesi yaşlarda babasından bağlama çalmayı öğrendi. Köyünde ilkokulu bitirdikten sonra Türk Halk Müziği enstrümanlarına yöneldi telli, nefesli ve vurmalı sazlarda kendisini geliştirdi.

1980 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi folklör ekibi kadrosuna sanatcı olarak girdi, 1986 yılında ise açılan sınavı kazanarak TRT Erzurum Radyosunun yetişmiş saz sanatçıları arasına katıldı.

1986-1998 yılları arasında TRT Erzurum Radyosunda görev yapan ve ortaokul ile liseyi dışarıdan bitiren Hüseyin Ceylan, 1998 yılında TRT Ankara Radyosuna tayin oldu.

27 Ocak 2018 Cumartesi

İLHAMİ KAMBER (1947---)

İlhami Kamber; 1947 yılında Erzurum'da doğdu ve Erzurum Ticaret Lisesinden mezun oldu. Askerden sonra 1967 yılında TRT Erzurum Radyosu'nda Bağlama Sanatçısı olarak göreve başladı. 1981 yılında İzmir Radyosu'na atanan İlhami Kamber, THM Repertuarı'na değerli katkılar yaptı.

Kaynak Kişi Olduğu Türküler; Ben Horozam Öterem, Mendilimde Tuz Taşı.

Derlediği Türküler; Ben Horozam Öterem, Mendilimde Tuz Taşı.

Notaya Aldığı Türküler; Ben Horozam Öterem

8 Ocak 2018 Pazartesi

ABDULLAH PÜSKÜLCÜ (1872-1934 )


Abdullah Püskülcü 1872 yılında Erzurum’da doğdu, babası Püskülcüzade İsmail Zühtü Paşanın (doğum 1841, ölüm 1901) askeri görevi nedeni ile çocukluğu ve gençliği 3 ncü Ordu etki alanındaki Ortadoğu coğrafyasında geçti. 1890 yılında babasının görevli olduğu Bağdat'da  Sanayi Mektebinden mezun oldu.


Babasının Bağdat’da görevli iken vefat etmesi üzerine annesi ile birlikte Erzurum’a döndü. Sarıkamış-Erzurum Dar Hat Demir Yolunun Erzurum Cer Atelyelerinde göreve başladı. Soyadı Kanunu kabul edilince, dede lakabı olan" Püskülcü" soyadını aldı.

Abdullah Püskülcü Erzurum'un ilk saatcılarındandır ve bundan dolayı aile Erzurum'da "Saatcılar" olarak anılır. Erzurum Saat Kulesindeki saatin bakımını, 1928 yılından 1934 yılına vefat edinceye kadar meccanen yapmış ve haftalık periodlarda saati kurmuştur. 

Saatin bakımına 6 yaşındaki torunu Memduh ile gittiği bir gün, kulenin üzerindeki bayrağımızın rüzgardan yırtılmış olduğunu görerek indirir. O günlerde bugünkü gibi her yerde bayrak bulmak mümkün değildir. Resmi makamlardan temin etmeğe çalışır ancak koca şehirde bayrak temin etmek mümkün değildir. Yırtık bayrakla eve döner, oturur oturmaz sinirinden ağlamaya başlar. Eşi Hatice hanım evde mevcut, kırmızı ve beyaz bezlerle yama yaparak bayrağı onarır. Ertesi günü yine torunu Memduh ile bayrağı yerine çekerler.

Bir dönem istifa eden Erzurum Belediye Başkanının yerine atanan ve o makamı dolduramayan bir zat için sarfettiği “Hûma uçtu yuvasından yerine koydular bum’i (baykuş), görenler eyvah dedi hûma dedikleri bumi!” beyiti ünlüdür.

1 Ocak 2018 Pazartesi

AŞIK HAKKI VİRANİ

Aşık Hakkı Virani; Asıl adı Moses'tir, Ermeni kökenli olup 1700'lü yılların 2. yarısıyla 1800'lü yılların ilk yarısında Erzurum'da yaşadığı düşünülmektedir. 

Şiirlerinden hareketle Bektaşi tarikatlarında kendini yetiştirdiği ve bu yolda kendini geliştirdiği ortaya çıkmaktadır. İlk kez Fuat Köprülü tarafından yayınlanan ve aynı adlı öteki aşıklardan farklılığı açıklığa kavuşturulan Aşık Virani'nin mahlasını kakmacılık mesleğinden dolayı aldığı yolunda veriler bulunmaktadır. 


Aşık Hakkı, şiirlerinde ağırlıkla geleneksel hece ölçüsünü kullanmasına karşın, divan etkisiyle bu tarzda da bazı örnekler vermiştir. Hakkı'nın tam olarak ne zaman ve nerede  öldüğü bilinmemektedir.

Aşık Hakkı Viraniye ait  "Telli Durnam Kalkın Geçin Bu Elden" değişi:

Telli durnam kalkın geçin bu elden
Yarın didarına varın durnalar oy oy
Alın bir de beni kanat altına
Cemal’ı canana verin durnalar oy oy

Kaderin elinden yüreğim dağlı
Hasretlik elinden göz yaşım çağlı oy oy
Yolunuz uğrarsa o yare doğru
Derdimi önüne serin durnalar oy oy

Aşık Hakkı Virani

Kaynak:ozanlar.biz


BAYBURTLU CELALİ (1850-1915)


Bayburtlu Celali; Asıl adı Ahmet’dir. 1850 yılında Bayburt'un Ozansu köyünde dünyaya geldi. Okuma yazma öğrenmeden geleneksel halk aşığı tarzında şiir koşmaya başladı. 1915 yılında hayatını kaybetti.

Herhangi bir çalgı çalmayan Celalinin, bütün şiirlerini doğaçlama söylemesiyle bilinir. Şiirlerinde döneminde karşılaştığı, yaşadığı olayları işlediği gibi, tasavvuf ağırlıklı olmak üzere hemen her konuyu işledi.


BAĞLANMIŞ


Seni gören aklı zay olur elbet
Serv-i serin halka saye bağlanmış
Ne boyda ser çektin a serv-i kamet
Elif zülfüsarın baya bağlanmış.


Yanağın tebarek katsem suresi
Errahman okunur cismin turesi
Allamel esmada ismin suresi
İki mim bir dal’ı haya bağlamış.


Celali saildir kapında dilber
Hüsnün pertevinden bir buse ister
Dediler muteber bir delil göster
Dedim hüccet vedduhaya bağlanmış.


Celali 
Kaynak:ozanlar.biz

İNCİ YAMAN (1959----)



5 Kasım 1959 tarihinde Erzurum’da doğdu. Babasının Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olması nedeniyle ilk, orta ve lise tahsilini Türkiye’nin çeşitli yerlerinde tamamladı. Lise öğrencisi iken, klasik batı müziği ile ilgilendi. Türk Mûsıkîsine 1975 yılında Hüseyin ERBAY yönetimindeki Eskişehir Halk Eğitim Merkezi Korosunda başladı. Müzik eğitimi 1976 yılında girdiği İTÜ Konservatuarında devam etti.

Konservatuar yıllarında Yavuz ÖZÜSTÜN, Demirhan ALTUĞ, Merâl UĞURLU, Özdal ORHON, Haydar SANAL, Serdar ÖZTÜRK, Saadettin HEPER, Hurşit UNGAY, Faruk SÜMER, Saadet GÜLTAŞ, Güher GÜNEY, Neriman Altındağ TÜFEKÇİ gibi değerli hocaların derslerine katıldı.

1982 – 1985 yılları arasında Konya Selçuk Üniversitesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi müzik merkezlerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

1985 yılında TRT’nin açtığı “yetişmiş sanatçı” sınavını kazanarak İzmir Radyosu’nda göreve başladı. 1990 – 1992 yılları arasında Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarında repertuar öğretmenliği yaptı.

Yurt içi ve dışında sayısız konserler veren İnci YAMAN, halen Istanbul Radyosu’nda görev yapmaktadır.