11 Nisan 2009 Cumartesi

ERZURUM’DA BEN

Kaldırım taşları akşamdan kar'lı.
Çok içlenip doldum Erzurum'da ben.
Nineleri hatun yüzleri nur'lu,
Hayâllere daldım Erzurum'da ben.

Lalapaşa mağrur, velâkin mahsun,
Ulucami ışır, geceler olsun.
Tarih nedir sor ki, çifteler bilsin.
Mühürünü saldım Erzurum'da ben.

Vay haline senin yine yalnızsın,
Yolların kapanmış öyle kalmışsın,
Beyaz örtün ile çok alımlısın.
Sonbaharda al'dım Erzurum'da ben.

Kapıları var ki; Kars, Gürcü,Tebriz,
Batıya Erzincan, İstanbul deriz,
Yenikapı, Kavak beyaz bir deniz,
Şu kaleyi buldum Erzurum'da ben.

Türküleri beste beste yakılmış,
Düşmanın böğrüne hançer sokulmuş,
Bazen damarından kanı çekilmiş,
Ne günlere kaldım Erzurum'da ben.

Sevilir insanın, hası sırdaşı,
Bilir cümle alem, yiğit dadaşı,
Paylaşır varını, yedirir aşı,
Gözyaşımı sildim, Erzurum'da ben.

Nice sırları var, gizliden gizli,
Bildik kırları var, inceden nazlı,
Soğuk kışları var, keskin ayazlı,
Sekiz ay soldum, Erzurum'da ben.

Ekmeğinin tuzu, kurudur kuru,
Mihengi tarihtir, durudur duru.
Aklıma gelir de, onlarca soru,
Çoğusunu bildim Erzurum'da ben.

26.01.2009

Selim Adım