12 Nisan 2009 Pazar

ERZURUM

Minareler oynayıp kubbeler dursalar,
Kerpiçler yer verecek ürperip devrilecek,
Oynatacak her mezar taşını bir zemberek,
Hayat silkip atacak şu ölüm denen yası,
Ve raksa kalkacaktır Aziziye Tabyası.
Renkten merdivenlerle, tarhlarla Palandöken,
Bir mücessem tılsım, Allah'a doğru çeken
Bütün tarih boyunca ayakta duran şehir,
Temirağa Barı'nın uzun vakfesindedir.
İlk davul gümbürtüsü onu yerden alacak,
Dikliğine dik dağlar bile hayran kalacak.
Kalk (Dumlu'dan) aş artık, kalk Kop'a doğru şahlan,
Ey kapaklanmış yatan toprak renkli küheylan.
Bilmezler bu durgunluğu, hızlanışa alamet,
Bekleme kıyameti, malûl gazi kıyam et.
Toprak kümelerine baktıkça ey Erzurum
Topraktan yoğrulan ilk ceddimi anıyorum.
Belki ilmi, irfanı garplı olan bu başın,
Kanı bir Dadaşındır, yüreği bir Dadaşın.
Tek devadır bu yanan alnıma Kop'taki kar,
Hislerim sürü sürü Pasin Ovası'ndalar.

Behçet Kemal Çağlar