21 Ekim 2009 Çarşamba

NİŞANLIYI GÖRME OYUNU

Nişanlıyı Görme Oyunu; Hasankale/Çöğender Köyü

Oyuncular:

İsmail gözleri görmeyen nişanlı bir genç:

Sütiye:İsmail'in nişanlısı.Genç kız kılığında bir erkek.

Ataman:İsmail'in kardeşi.

Abbas:İsmail'in arkadaşı,bir köylü genç.

Kaynana:İsmail'in kaynanası.Yaşlı köylü rolünde bir erkek.

Dükkancı:Seyircilerden herhangi biri.

Oyun, asker ocağında erler arasında oynanmıştır. Koğuşta oyun sergilenirken ranzalardan birinin altı ev olarak kabul edilmektedir. Kaynana ve Sütiye evin içinde konuşmaktadır.

ABBAS - (İsmail'e) Nereye gidirsen hafız efendi? İSMAİL - Sütiye'yi görmiye gidirem. ABBAS - Allah'ın uyuzunimi arirsan? İSMAİL - Görmiye gidirem, bene bir yer göster. ABBAS - (Ataman'a) Haydi buna bir yer göster. İSMAİL - Bene gapiyi örget, ben giderem. ABBAS - (Ataman'a) Ulan gapiyi göster. İSMAİL - Beni elimden dut, Emin Efendi'nin mağazasına götür.

Ataman, elinden tutarak onu dükkanın yanına götürür. Dükkan, seyircilerin önünde durdukları yerdir. Dükkancı da önünde durdukları seyircidir.

ATAMAN - Ahan tükan burasi.

İSMAİL - Selamünaleyküm.

DÜKKANCI - Aleykümselam. Ne diyirsen? İSMAİL - Emin Efendi, bene bir gaç mal ver. DÜKKANCI - Ne mal isdirsen? İSMAİL - Nişannıma gidirem, bene mal ver. DÜKKANCI - (Rasgele el hareketleriyle mal gösterme taklitleri yapar, körün eline bir şeyler dokundurur). Bu parça nasıl? İSMAİL - Ey, ey, bir ayna ver. DÜKKANCI - Bu nasıl?

Bu hareketler birkaç defa tekrarlanır.

İSMAİL - Al , borcum ne etdi? DÜKKANCI - Borcun ne etdi? İSMAİL - Yaz buza, alırsın güze (Ataman'a) Sen istersen götür, istersen ben yalnız giderem.

(Biraz gittikten sonra ranzalardan birine kapı çalar gibi birkaç defa vurur.Birden geri çekilir) Buraya inek bağlamışlar. Birden bir köpek havlamaya başlar. Bu havlama taklidi seyircilerden biri tarafından yapılır.İsmail geriye çekilir. Köpek tekrar havlar.

İSMAİL - (Yanındakine) Sen gelme, yanına ben giderem.

İsmail, burada köpekten korkmadığını ispata çalışır. Bir süre sonra önünde durdukları kapı açılır. İsmail içeriye girer. Bundan sonra konuşmalar içeride gerçekleşmekte, sesleri dışarıdan duyulmaktadır.

İSMAİL - Gaynana hanım, sen misen? KAYNANA - He... İSMAİL - Gız nerede? KAYNANA - Gomşularda, gelir. İSMAİL - Sene baston getirdim. KAYNANA - Üşümüşsen, bele otur, gız şimdi gomşulardan gelir. İSMAİL - (ısrarla) Sütiye nerede? KAYNANA - (kızarak) Hadi köpek. Sütiye'yi ne yapacahsan? Gelen hafta gel.

İsmail, ağlayarak dışarıya çıkar. Bu sırada kız, yüzü kapalı olarak seyircilerin arasından eve girer.

ATAMAN - Ne durirsen? Gız içeri girdi.

İsmail içeriye girer. İSMAİL - Gızıza da darah getirdim, ayna getirdim. ATAMAN - (dışarıdan) Buldun mi hafiz? İSMAİL - (içeriden Ataman'a) Ben buldum, sen get.

Ataman, oradan uzaklaşır. İsmail içeride Sütiye'yi görür.

KAYNANA - Senin gözlerin kor mi? İSMAİL - Çoh cüz okudum. Gaynanama gelen hafta çoh şeyler getiririm, darah marah, bir şeyler.

İsmail evden çıkar. Hep beraber çıkarlar, oyun biter.

Kaynak- Kültür ve Turizm Bakanlığı