13 Aralık 2008 Cumartesi

GÜRCÜ KAPI ÇEŞMESİ

Gürcü Kapı Cadesinde bulunmaktadır. Çeşme 1723 yılında Hacı Mehmet Ali tarafından yaptırılmıştır. Çeşmenin alınlığında mermer üzerine sülüs harflerle yazılmış on satırlık vakfiye şeklinde kitabesi bulunmaktadır. Bilindiği kadarıyla bu şekilde verilen bir başka çeşme kitabesi mevcut değildir. Bu nedenle Gürcü Kapı Çeşmesi son derece önemli ve korunması gereken kültürel mirasımızın başında gelmektedir. 

Çeşme  mimari olarak da büyük bir önem arz etmesine rağmen kendi kaynak suyu kaybedilerek, musluğundan şehir şebeke suyunun akıtılmış olması üzüntü vericidir. Bu durum vakfiye şeklinde tanzim edilen kitabesindeki istek ve temennilere de uymamaktadır. 

Hacı Mehmet’e ait vakfiye’de “Çeşmenin ve onu besleyen kaynağın korunması talep edilmekte, aksi davranışa lanet okunmaktedır.” Kitabesinde yazanların anlamı şöyledir.: 

“ Bu çeşmeyi yaptıran, hayır ve iyilikler sahibi Hacı Mehmet İbn-i Ali'dir. Allahın rahmeti onların üzerine olsun. Büyük ihtiyaçlardan dolayı ve “her şeyi sudan yarattık” hükmünce Allahın rızasını kazanmak gayesi ile Ayaz Paşa, Güher Yurdu ve havalisinde yer kazarak elde ettiği suyun Deyya-ı pınar yakınında yaptırdığı, savacaktan akmasını şart koşarak ve adı geçen şehrin sur dışında ve etrafında, Hasankale’sinde bazısını tamir ettirdiği ve bazısını yeniden yaptırdığı 12 ve toplam 60 adet çeşmeler yaptırdığı, ayrıca 5 de, su mecrası yaptırmış ve yeniden 2 Mescid, namazgahlar ve abdesthaneler ve tuvaletler yaptırmıştır. Gelirleri bunlara ve Hasankale’deki evkafına sarf edilmek üzere Erzurum’da Tebriz ve Gürcü Kapılar dışında 142 adet dükkân ve han odaları, ambarlar da yaptırmıştır. Zaman geçtikçe vakfedilen bu hayır ve içtimai yardım müesseseleri tamire muhtaç, olursa o civardaki halkın hepsi bunlara nezaretle ve kontrolle mükelleftir. Bunu yapmazlarsa Vâkıf’ın laneti onların üzerine olacaktır."

Çeşme enine dikdörtgen boyutlarında sivri kemerli olarak yapılmıştır. En üstteki profilli saçak silmelerinin altında iki sıra mukarnas dizisi yer almaktadır. Çeşmenin her iki yanını oluşturan blok taşlar üzerine kemer örülmüş ve kemer kilit taşı üzerine bir palmet motifi işlenmiştir. Aynı taş üzerine yerleştirilen 0.80 m. X 0.71 m. Boyutlarında mermere yazılmış vakfiye özeti niteliğindeki kitabe hemen dikkati çekmektedir.

Kitabenin altında çeşme tası için yapılmış niş bulunmaktadır. Bu nişin kitabeye yakın olması, kitabenin alt satırına büyük ölçüde zarar vermiştir. Alt bölümü iri blok taşlardan inşa edilen çeşme önceleri iki lüleye sahipken, günümüzde şehir şebekesinden verilen musluk, çeşme tası nişinde bulunmaktadır. Bu düzenleniş hem çeşme mimarisine ters düşmüş hem de görünüme zarar vermiştir. Tekne kısmı çeşme ile aynı taştan yapılmış olup, toprağa gömülüdür.

Erzurum çeşmeleri içerisinde mermer kitabesi ile ayrı bir yeri olan bu çeşmenin eski haline döndürülmesi, hasar gören bölümlerinin onarılması gerekir.

Vakfiyede belirtilen Vâkıfın lanetine uğramamak için ilgililere sorumluluk yüklenmiştir.

Kaynak-Dr. Hüseyin Yurttaş ve Dr. Haldun Özkan’ın “Tarihi Erzurum Çeşmeleri ve Su Yolları” adlı eseri.