5 Aralık 2008 Cuma

ÖZKAN MERT (1944----)


21 Ekim 1944 tarihinde Erzurum'da doğdu. İzmir Namık Kemal Lisesini bitirdi. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji bölümüne yazıldı, fakat devam etmedi. Bir süre TEK'de topoğraf olarak çalıştı. "Kuracağız Her Şeyi Yeniden" adlı ilk kitabı yayımlandı. (1969) Kitap toplatıldı. Bu kitap yüzünden mahkum edilince yurt dışına gitti.

Gemicilikten aşçılığa, çilek toplayıcılığından hastabakıcılığa ve öğretmenliğe kadar pek çok işte çalıştı. İsveç, Lund Üniversitesinde Drama!Tiyatro/Film derslerini izledi. 1981 yılından bu yana program Yapım ve sunucusu olarak çalıştığı isveç Radyosundan, 2004 yılında istifa ederek kendini tümüyle yazmaya verdi.

2006 yılında İsveç Devlet Tiyatrosunda, Uluslararası Kültür ve Tiyatro Projeleri Yönetmeni olarak çalışmaya başladı. Şu anda bu görevini sürdürüyor.

Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği,Türk PEN Yazarlar Derneği, İsveç Yazarlar Birliği, İsveç Pen Kulübü tutuklu yazarlar komitesi, İsveç Gazeteciler Sendikası, İsveç SIF sendikası üyesi ve 60 kuşağının protestocu, atılgan, coşkulu, önde gelen şairlerindendir.

İlk kitabı 'Kuracağız Her şeyi Yeniden' ile adını duyurdu ve bir anda üniversite gençliğinin sesi oldu. 1970'te Ant Dergisi'nde Ataol Behramoğlu, İsmet Özel ve Süreyya Berfe'nin başlattığı çıkış hareketine katıldı. Toplumcu gerçekçi şairler arasında yer aldı. Uzun ve soluklu şiirleri, benzetme, metafor zenginliği ve tema çeşitliliğiyle dikkat çeken şiirleri Ant, Devrim, Dönem, Evrim, Halkın Dostları, Türk Solu dergilerinde şiirleri yayımlandı. 

Eserleri :
Kuracağız Her Şeyi Yeniden
Kırlangıçlar Kırlangıçlar
Irgatoğlu Atcalı Mehmet
Işte Hayat, Işte Ölüm ve Tarih
Stockholm'de Mavi Saatler
Dünya Çarpıyor Yüzüme (Toplu Şiirler)
Allah ve Tango
Mozart ve Akdeniz
Bir Irmakla Düello Ediyorum
Sürgün Şarkıları
Kentlerin Senfonisi
Gelincikya

Ödülleri:
1990 Yunus Nadi Şiir Mansiyon Ödülü
1990 İlhan Demiraslan Şiir Büyük Ödülü
2007 Cemal Süreya Şiir Ödülü / Gelincikya ile - Eren Aysan ile paylaştı-

DİREN EY KALBİM

Diren! Ey kalbim.
Diren! Hayasızlığa.
Namussuzluğa.
Diren! Kötüye.
Çirkine, yanlışa.
Diren! Yenilme.

Ne güzeldir yaşamak.
Bir ırmak gibi coşkunca.
Dağların üzerinde yürümek.
Bulutlara değdirmek başımızı.

Sıcacık ak bir somun.
Koltuğumuzun altında.
Kırlara çıkmak.
Karışmak insanların arasına.
Milyonların arasına.

Ben öylesine severim.
Savaşmayı ve sevişmeyi.
Anlatmayı insanlara.
Durmadan, bıkmadan anlatmayı.

Çiçekler nasıl fışkırır dallarda.
Balıklar nasıl yavrular.
Bir çocuk ki nasıl açar.
Gözlerini dünyaya.

İşte ben öyle yaşamak isterim.
Bir tren rayların üzerinden.
Nasıl kayar gider.
Öyle yaşamak isterim.

Cesurum Ey hayat.
Cesurum Ey namussuzlar.
Genç bir yürekle.
Karşı çıkıyorum dünyaya.
Eskimiş potinlerim benim.
Güveniyorum sizlere.

Büyük bir coşkuyla.
Yürüyorum sokaklarda.
Yumruklarım sıkılı.
Türkü söylüyorum haykırarak.
Haykırarak yaşıyorum.

Diren! Ey kalbim.
Diren! Yenilme.
Sen benim silahımsın.
Aşkımsın.

Yollarda yaprak döküntüleri.
Çocuk ölüleri,
Ve göğsümüzde,
Bir kefen olarak taşıdığımız,
Bahar.

Kuşlar uçardı.
Tarhana kokularının,
Göğe yayıldığı,
Küçücük evlerin üzerinden,
İnsanlar ağlardı durmadan.
Sokaklar kıpkırmızı olurdu,
Kahır ve acıdan.

Ve insanın,
Etine sokulmuş,
Bir bıçaktır,
Artık,
Yaşamak.
Yaşamak.

Diren! Ey kalbim.
Diren! Yenilme.
Sen benim silahımsın.
Aşkımsın.

Güzel bir dünya için yavrum,
Sıcacık ak bir somun için,
Tertemiz sevdalarımız için,
Direnmeliyiz!
Direnmeliyiz!

Cesurum Ey hayat,
Cesurum Ey namussuzlar,

Dağ gibi bir sevda bitti.
Birer çocuk mezarı artık.
Toprak damlı küçücük evler,
Ve bir dal kadar İncecik bedenleri,
Bombalanıyor genç insanların.
Dünyanın her yerinde.

Benim tek sevdam devrim,
Kaynar bir su gibisin içimde,
Çiçeklenmiş taptaze bir fidansın,
Yaşanmamış güzel günlerimsin.

Diren! Ey kalbim,
Diren! Yenilme.
Sen benim silahımsın
Aşkımsın!

Özkan Mert