Kâmi Erzurum’un Tivnik (Altınbulak) köyündendir, 1843 yılında doğmuş, 1911’de ölmüştür, İçli ve coşkun bir şairdir, köyüne izafeten “Tivnik’li Kâmi” diyede anılmıştır.
Tivnik köyündeki “Altınbulak”adıyla anılan çeşme başında ğörmüş olduğu bir Ermeni kızına aşık olmuş ve sevdiği bu kız yüzünden çok acılar çekmiştir. Zamanındaki büyük Vak’alar içinde tarihler yazan Kami, klasik Osmanlı edebiyatının ve tekkelerin çekici kuvvetinede kapılmış,divan edebiyatı tekniği ile ve aruzla şiirler, divan üslubunda semailer de yazmıştır,
Kami'nin yazdığı ve Lalapaşa Camii İmamı Hafız Hacı Hamit Efendinin bestelediği bir tatyan eserlerinden örnek olarak aşağıdadır.
Yandı canım tende ey ruhi revanım bir su ver.
Kurudu sanki hararetten dehanım bir su ver.
Teşne-i ol lal-ı lebin, ruhlarından isterim,
Yandı dil, pişti bu ciğer nevcivanım bir su ver.
Sıva beyaz kolların Altınbulak'tan Kâmi'ye,
Ey dudağı Havz-ı Kevser'den nişanım bir su ver.
Kami'nin yazdığı ve Lalapaşa Camii İmamı Hafız Hacı Hamit Efendinin bestelediği bir tatyan eserlerinden örnek olarak aşağıdadır.
Yandı canım tende ey ruhi revanım bir su ver.
Kurudu sanki hararetten dehanım bir su ver.
Teşne-i ol lal-ı lebin, ruhlarından isterim,
Yandı dil, pişti bu ciğer nevcivanım bir su ver.
Sıva beyaz kolların Altınbulak'tan Kâmi'ye,
Ey dudağı Havz-ı Kevser'den nişanım bir su ver.
