4 Aralık 2008 Perşembe

Ketencizade Mehmet Rüştü Efendi (1834-1916)


Mehmet Rüştü Efendi 1834 de Erzurum’da doğdu, Babası keten bezi alıp, sattığı için “Ketencizade” diye anılmıştır. Medrese öğrenimi gördü, Erzurum Ulucami’de uzun yıllar imam-hatiplik yaptı. 

Bilmediğimiz bir sebeple Erzurum’a küstü ve Erzurum'dan uzun süre uzaklaştı. Hac için Hicaz’a, oradan da İstanbul’a gitti.

Erzurum’un Rus işgaline uğradığı günlerde küskünlüğü unutarak memleketine geri döndü, bizzat Erzurum'un kurtuluş mücadelesine katıldı. Bilgin, hattat, mutasavvıf, hafız, düşünür ve şair bir şahsiyetti.

“Mevlid”i ve “Divan”ı vardır, 25 Mayıs1916 tarihinde öldü.

Aşağıdaki dizeler onun kaleminden çıkmıştır.

GÜZ MESÂRİF DESTANI


Mevsimi geldi efendi git pelit al, dal da al
Çam, kavak, sorhun, tezek, saçma dahi herhâlde al

Tuz, çaşır, peynir, güzel yaprak bu günlerde gelir
Bir kuru tatlı erik, hurma ile yağ, bal da al


Sebze, kişmiş, bademiçi, fındıkiçi çok getir
Köme, pestil, bamyaya bak her ne var bakkalda al

İki yüz batman kadar un parası ver köylüye
Gendime, bulgur da gelsin, mercimek, şalgam da al

İşine elbette adem ihtiyat etmek gerek
Hasılı tut pendimi, kurbanlığı Şevval'da al

Et gelince zerzevat günden güne elbet gelir
İki yük ala pirinç alınca bir gırbal da al

Ademe bir şan imiş ahırda hayvan beslemek
Adımız var, şanımız var bari birkaç mal da al

Ot, saman, yonca ile arpa alınca dikkat et
Üç sepet, iki kürek, ahır yüzüne sal da al

At, katır, merkep, öküz lazımsa ihmal eyleme
Bir çekiç, bir kerpeten, çokca döğülmüş nal da al

İki top çilvari, üç top basma, on el havlusu
Üç tulum, beş top gezi, lahuri bir top şal da al

Vakıa bunlarsız olmaz bir çiçek gördüm bugün
Çarşıya git bir su'al et, bul anı dellal da al

Bir kazan, iki soba, bir lamba, üç çay güğümü
İki-üç seccade, iki hâlı, üç mangal da al

Biz de inci var velakin az olunca ar olur
Şimdilik çok istemem bundan otuz miskal da al

Otuzaltı tane altun, top dahi lazım bize
İki altun kordela saat, kıza halhal da al

"Ya bize çarşaf' dedi, "alası yok burda" dedim
Otuz altun Bağdad'a ba-posta et irsal da al

Küp, güveç, çömlek, çanak, fincan, tabak subardağı
Bir fıçı gaz, çokça boru, kapıya mandal da al

Pek ucuz bir makine gördüm piyango malıdır
Nerde ise oğlanı ardınca anın sal da al

Kakula, tarçın, biber, hem zencefil malumunuz
Çay, şeker daim alırsın bak da o emsalda al

Çok makama ile güllaç ve şurup, şehriyye hem
Her zaman lâzım bize attardan tutkal da al

Evdeki, hariçteki hizmetçiler muhtaçtır
Her ne isterlerse sor da, onlara partal da al

Bunca eşyayı kim alsın, kuvvetim yoktur dedim
"Mollalar gelsin efendi, bir iki hammal da al"

Neyleyim bilmem ki cebimde yoktur bir beyaz
Bu hayâl mekkaresi ikdam eder ki al da al

Elde para yok ise eşyaları ahzetmeğe
Eyleyip dainleri temin biraz imhâl da al

Parasız ancak bu alemde günah almak olur
Para yoktur söylesem havf eylerim der: çal da al

Kim güvensin bu cihanda bir tıfıl oğlum da yok
Dedi: sıdk ile Huda'dan isteyip etf'al da al

Bu kadar masraf ne kar ile olur sordum dedi:
"Doktor ol, ya avukat, ya dağda ol kattal da al"

Dedim ikbalim olaydı gelmez idim âleme
Dedi: "Ömründe yalan söz söyleme, ikbal de al"

Ah! dedim hâlim yaman; dedi ki: "tut rah-ı rıza"
Lutf-ı Hak'la himmet-i peygamberi hoş-hâl da al

Kesb-i rahat etmeğe alemde yol yok mu? dedim
Dedi: "Terk-i rahat-ı dünyada kıl ikmal da al"

Bildiği hâlde gönül o rahatı almaz dedim
"Hakk'a yalvar" dedi, Hakk kılsm anı meyyal da al

Ey civan ergenliğin bil kadrini, rahat yaşa
Ben de bir iş isterim derse bu bahre dal da al

Bulmak istersen eğer Rüşdi meta-ı izzeti
Kendini gene-i kanaat içre kıl, idhâl da al

Lutfuna mazhar buyur ya Rab Ketencizâde'yi
Cürmünü meccânen afv et koyma bu işgalda al