7 Mayıs 2011 Cumartesi

YEREL POLİTİKACILARI İZLERKEN


Büyük kanallardan birinde Erzurumlu yerel politikacılarla yapılan söyleşiyi izlerken düşünmeden de kendimi alıkoyamadım “Geri bırakılmışlık gerçekten bu mukaddes kentin kaderimiydi!”

Körletilmiş hayvancılık, bitirilmiş tarım, olmayan sanayi, işsizlik nedeni ile  kahvelerde pinekleyen gençlik ve altyapısı çökerek harabeye dönmüş bozkır görüntüyü  Erzurum ve Erzurumlu  hak etmiş mi idi.

Parti sözcülerine göre suçlu ötekisi idi,  hep öteki parti, kendileri Erzurum’a hep yağdırmışlardı  ama öteki bir şey yapmamıştı. Kendilerinin yaptıklarını da, öteki bozmuştu. Aslında  yağan hiçbir şeyde görünürde yoktu  ya!

Selçuklular, Saltuklular,  İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Osmanlılar ile Cumhuriyetimizin genç yıllarında ülke geneline paralel ilerleme kaydeden ve mamurlaştırılan Erzurum acaba ne olmuştu da bugünkü geri kalmışlığa ve terkedilmişliğe itilmişti. Bu durumdan nasıl çıkılacaktı, ne yapılmalıydı. Yerel politikacıları dinlerken beynimden geçen bu sorulardı.

Politikacıların birbirini suçlamasını yadırgamadım zira millet olarak alışık olduğumuz bir davranışlarıydı. Yadırgadığım ise başkaydı;  söyleşide konuşmacılara göre Erzurum’da yaşayan milletvekili yoktu. Gelmiş geçmiş Erzurum milletvekillerinin yalnızca birinin Erzurum’da yaşadığını ve birinin de Erzurum’da mezarı olduğu ileri sürüldü. Konuyu araştırmadım ama doğru olduğunu sanıyorum.  Yoksa konuşmacılar bu kadar rahat söyleyemezlerdi. Düşünebiliyor musunuz!  Bir şehirden milletvekili seçiliyorsunuz sonrada o şehirden ayrılıyorsunuz. Ve sonra bırakın dirinizi ölünüz bile o şehirde kalmıyor ve sonrada milletvekili olarak seçildiğiniz şehre hizmet ettiğinizi söylüyorsunuz.

Bakın durum İzmir’de böyle değil, önemli oturumlar dışında İzmir vekilleri hep İzmir’de. Nereye giderseniz onlarla karşılaşırsınız. Adeta her adımda eski bir vekil size gülümser.  İstanbul’da muhakkak  öğle. Bizde diyoruz ki arkadaş Erzurum niye böyle!  Peki çaresi? Kaçmayanı seçeceksin veya elinden taahhüt alacaksın.  Yoksa şimdiki gibi hayıflanır durursun!


Ve! Ağlamayana vermezler  isteyeceksin.  Şu anda Erzurum’da yaşayan elit, okumuş, eli kalem tutan; büyük bir kitle mevcut ve kurulmuş örgütleri  var. Koskocaman bir üniversite var. Biz; hayat kaygısıyla veya büyük şehirlerin cazibesi ile bırakıp da gitmiş olanların tek yapacağı şey, Yurdun her yerinden ve var gücümüzle onlara destek olmak, örgütlerine katılmak, onlarla birlikte mücadele etmek.   

Çok geç kalmış sayılmayız. Hayallerimizdeki Erzurum tamamen yok olmadan oyuna katılmalıyız ve siyasilere mamurlaşma yolunda  artık ERZURUM’DA  var arkadaş demeliyiz.