1 Ekim 2011 Cumartesi

ERZURUMLU EMRAH’IN MÜSTEZATI


Ey...Aşkın ezeli âşıka ilhâm-ı Hüdâdır
Bir neşve - nümâdır
Tahkiyk gönül şehrine bir nûru ziyâdır
Minhâc-ı Hüdâdır

Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran

Ey...Vaiz beni ta’n eyleme ki  mescide gelmez
Râh-i Hakkı bilmez
Ben mûtekifim, kûşe-i meyhâne banadır
Mescidde sanadır

Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran

Ey...Emrah kuru laf istemez ille hüner ister
Yani dürer ister
Hakgi (Hakk-gû) derece mânâda gerçi fukaradır
Amma şuarâdır

Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran

Söz-Erzurumlu Emrah
Kaynak- Faruk Kaleli
Derleyen- Hulusi Seven
Notalayan- Faruk Kaleli
Yöre-ERZURUM


GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ İLE ANLAMI

( Ey sevgili ) Aşkın ; eskiden beri Âşık’a, Allah’ın bir ilhamıdır – bir sarhoşluk, neşe verir. Doğrusu, gönül şehrine giden Allah’ın nûrlu ( parıltılı ) ve ışıklı ( aydınlıklı ) bir yoludur.

Vâiz; sen beni mescide gelmez , Hak yolunu bilmez diyerek kınama ! – Ben ibadetle meşgulum ; meyhane köşesi ( tekke manasında, – bade içilen yer ) bana aittir, mescid de sana aittir.

Emrah; kuru, boş laf istemez, sadece hüner ( görmek ) ister; yani inci gibi sözler ister. Doğrusu, rütbe ( basamak ) mânâsında fukarayımdır ancak , güzel şiirler söyleyen bir şairimdir.