7 Ağustos 2016 Pazar

OKTAY YILDIRIM (1971----)


Oktay Yıldırım;  28 Mayıs 1971 tarihinde Erzurum kökenli bir ailenin çocuğu olarak Elazığ‘da doğdu. İlk ve ortaokulu Elazığ’da bitirdikten sonra, Çankırı Astsubay Hazırlama Okulu ve Piyade Okulu’ndan astsubay olarak mezun oldu. Orduda görev yaparken Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve İktisat bölümlerini bitirdi. 

Oktay Yıldırım; Orduda uzun süre Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde astsubay rütbesiyle görev yaptı, özel harpçi olarak terörle mücadeleye katıldı. Bir görev esnasında  paraşüt ile atlarken ağır bir sakatlık geçirdi, tedavisinden sonra görevine döndü ancak,1999 yılında Şemdinli’de görevdeyken, aynı sakatlık tekrar etti. Uzunca bir süre tedavi gördükten sonra 2005 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden  Harp Malulü olarak emekli oldu. 

Türk Ordusuna karşı düzenlenen uydurma yok etme davalarından tutuklanarak, Ergenekon isimli  davadan 5 Ağustos 2013 günü 33 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hapisteyken OdaTv,  Aydınlık ve Teori Dergilerine yazı yazdı. Yedi yıl tutuklu kalan Oktay yıldırım 2014 yılında Anayasa Mahkemesinin uydurma davalar hakkında verdiği kararla tahliye oldu.

Silivri’de tutuklu iken  Vatan Partisi’ne katılan Oktay Yıldırım; halen partinin MKK üyeliğini yapmaktadır.  

Oktay Yıldırım’ın:

Ergenekon Bombalarının Sırrı, Kaynak Yayınları, 2010; Savaşmadan Kaybetmek-Türkiye’nin Silahsız İşgali, Kaynak Yayınları, 2010; Mehmetçik- Tarihsel ve İdeolojik Kökeni, Kaynak Yayınları, 2011; 17 Mayıs 9.45- Bir Suikastın İçyüzü, Kaynak Yayınları, Ağustos 2013; Başımıza Gelenler-Kumpastan Dirilişe, Destek Yayınları Mart 2014; Astsubay Hakkında Her şey Kaynak Yayınları 2015 isimli yayımlanmış eserleri bulunmaktadır.

Konu fotoğrafı Oktay Yıldırım Silivri Zindanında iken çekilmiştir. 

MEHMETÇİK DESTANI

Genç, hatta çocuktu ressam.
Bir resim yapıyordu, boyası kan.
Patlamış barutun kavurduğu toprağın
Ve yanmış bedenlerin
Ve güneş altında çürümüş cesetlerin
Ve yeni doğmuş bebelerin
Ve genç ve yaşlı kadınların
Ve adamların terlerinin
Ve buğday başaklarının
Ve özlenen bereketli harmanların
Ve kuru peksimetin
Ve sılada bırakılmış yavuklunun
Kokusunu ve renklerini taşıyordu rüzgâr.
Doğu'dan Batı'ya doğru.
Halkının kanıydı resimdeki kırmızı.
Anaların ve yavukluların gözyaşlarıyla inceltiliyordu.
Çuhası yan siperdeki arkadaşının derisinden.
Fırçası saçından.
Beyazı, kefen yerine giydiği içliğinden
Ve ata ocağı için beslediği umuttan.
Saf ve günahsız ve lekesiz ve borçsuz bir ilahi beyaz.
Bir umudun
Bir geleceğin
Bir sarsılmaz inancın
Ve binyılların mirası bir aşkın
Resmini yapıyordu çocuk.
Halkı, bittikçe veriyordu boyasını
Fırçasını, gözyaşını.
Ressam kendi adını bilmiyordu
Yaptığı resmi bildiği kadar.
Resim bittiğinde halkı ona ad verdi
O tablonun altına yazsın diye.
Halkı ona kut verdi
Kuşaklarca sürdürsün diye.
Resim bitti, güneş açtı, başaklar sarardı
Bir kız doğdu şafak vakti.
Büyüyüp ana olacak.
Bir bereketli harmanın
Ve anaların
Ve yavruların
Kokusunu taşıdı rüzgâr.
Doğu'dan Batıya doğru.
Ay yıldızı dalgalandırdı
Ve ağaçlardan topladığı tomurcukları
Temiz tohumları saçtı
Erzurum yaylalarından
Arıburnu sahillerine
Sakarya ovasına
Aydın ve Afyon ovalarına.
Çocuk yazdı adını resmin altına
Mehmetçik.
O çocuk hala orada
Düşmana karşı
Ve satılmış hayına
Nöbet bekliyor, resmi bozamasınlar diye.
Çocuk taşıyor rüzgârı Beşparmak dağlarına
Cudi, Kato, Körkandil ve Karadağlara
Yeni tohumlar yeşersin
Doğan kızlar okusun diye.
Gövdesi resmin önünde
Bir eli İran, bir eli Yunan hududunda
Dayamış sırtını tarihe ve milletine
Bağırıyor, "korkma, sönmez" diye.
Halamızın, komşumuzun oğlu, kardeşimiz
Bizim Mehmet.
Şimdi bedel biçiyorlar kanına
Altından ve kâğıt paradan
Bağırıyor, duyuyor musun?
"Namus parayla korunmaz" diye.

OKTAY YILDIRIM




19 Temmuz 2016 Salı

İHTİLAL


Nasıl adlandırıyorsanız bilmiyorum; Hiçbir darbe veya ihtilal halkın yararına olmamıştır, her zaman bölünmeler olmuş. Mağdurlar, mazlumlar ve zalimler yaratmıştır.

27 Mayısta 12 yaşında ve ortaokul öğrencisi olarak Erzurum’daydım.  3ncü Ordu ve başındaki komutan olan Ragıp Gümüşpala’nın ilk haftalar Ankara’ya biat etmemesi nedeniyle ve Cemal Aga’ya rağmen! Erzurum semalarında tehditkar bir şekilde savaş uçaklarının uçurulduğuna tanık oldum ve o korkuyu büyüklerimle birlikte tattım. Daha sonrasında Karskapı Askeri Hapishanesine doldurulan ve muhalif oldukları düşünülen sivilleri dinledim.

1970lerdeki muhtıralarda!  Hem de Genel Kurmay Karargahında vatani görevimi yapmaktaydım. Ayni üniformayı giyen askerin nasıl birbirine kuşku ile baktığını gördüm ve o günkü rezilliklere; komutanların kendi menfaat hesapları doğrulusunda karargahta askere nasıl fitne ve fesat bulaştırdıklarına tanık oldum.

12 Eylül denen rezaleti Türk Hava Yollarında çalışırken İzmir'de yaşadım ve sonuçlarını birlikte gördük.

Yakın günlerde yaşadığımız girişimin mağduru ise kesinlikle emir kulu rütbesiz askerler ve Türk Ordusunun itibarı olmuştur. 

Askeri kariyerinde yeteneği, cesareti ve bilgisi olmadığı için ilerleyemeyeceğini düşünen bütün silik askerler, ihtilal yapmak yoluyla bir şey olmaya çalışmışlardır. Vatan ve Millet onların umurunda bile olmamıştır. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk Türk Askerini siyasetten uzak tutmaya çalışmıştır.  

Naci Püskülcü


14 Temmuz 2016 Perşembe

YEDİGÖLLER (İSPİR)

Yedigöller; Erzurum’a 176 km, İspir’e ise 30 km mesafede, Kaçkar Dağlarının eteklerinde ve 3050 metre rakımda Moryayla mevkiinde oluşmuş irili ufaklı yedi adet buzul gölünden meydana gelmektedir. 

Göllerin suları Yedigöl Deresi aracılığıyla Salaçur Vadisi’nden geçerek Çoruh Nehri’ne ulaşır ve ünlü kırmızı benekli alabalığa ev sahipliği yapar. Bu nokta Çoruh Nehrinin kaynağı kabul edilir.

13 Temmuz 2016 Çarşamba

TEPSİCİK GÖLETİ

Erzurum Büyükşehir Belediyesince yapılan çalışmalar sonucu inşasına 2014 yılında başlanılan ve 2015 yılı sonunda su tutması tamamlanan  Erzurum’a 47 km mesafede ve Aşkale’nin Tepsicik Köyü sınırları içerisinde oluşturulan bu gölet; 10 metre dolgu yüksekliği  ile 2 milyon 250 bin metreküp su tutma kapasitesine sahiptir.

4 Haziran 2016 Cumartesi

LÜTFÜ OKUYUCU (1951-2016)

Lütfü Okuyucu; 12 Mart 1951 tarihinde Erzurum’da doğdu, 1964 yılında Erzurum Lisesinde öğrenciyken boks yapmaya başlayarak 1976 yılına kadar aktif boksörlüğü sürdürdü. İstanbul Beylerbeyi ve Fenerbahçe kadrolarında yer aldı ve  milli boksör olarak ülkemizi çeşitli müsabakalarda temsil etti.

1976 yılında boksörlüğü bırakarak boks antrenörlüğü ve boks hakemliği yapmaya başladı.  2004 yılında Avrupa Boks Birliği (EABA) ve 2007 yılında ise  Dünya Boks Birliği (AİBA) hakemi oldu ve uluslararası maçlar yönetti.

Lütfü Okuyucu; 3 Haziran 2016 tarihinde hayatını kaybetti.

23 Mayıs 2016 Pazartesi

MİNYATÜR VE TEZHİPTE SIDIKA ULUĞ ÇALIŞMALARI


Minyatür Çalışması


      Tezhip Çalışması (Hat Prof.Dr.Bilal Sezer'e aittir.)


                                              Tezhip Süsleme Detayı


                                               Tezhip Süsleme Detayı

Sıdıka Uluğ; Hattat Prof.Dr.Bilal SEZER ve Tezhip Hocası Burcu TOĞRUL ile çalışmalar esnasında.

PROF.DR. BİLAL SEZER (1969----)





Prof.Dr.Bilal Sezer; Erzurum'da doğmamış Dadaşlarımız-dandır. 1969 yılında İzmir’in Ödemiş İlçesinde doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Ödemiş’te tamamladı. 1989 yılında girdiği Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1994 yılında lisans eğitimini tamamlayarak mezun oldu ve aynı üniversitede yüksek lisansa başladı. Eylül 1995 de Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. 1996 yılında Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı ve aynı yıl doktoraya başladı. 

2000 yılında Hasan Çelebi’den sülüs-nesih yazılarından icâzet aldı. 2001 yılında IRCICA’nın düzenlediği uluslar arası hat yarışmasında celi sülüs dalında mansiyon aldı.  2004 yılında doktora çalışmasını tamamladı. Ocak 2006 da Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’ne Yardımcı Doçent olarak atandı.

19 Nisan 2010 tarihinde Geleneksel Sanatlar alanında Doçent oldu. 12 Ocak 2011 - 19 Temmuz 2012 tarihleri arasında DEÜ İlahiyat Fakültesi’nde görev yaptı. 

20 Temmuz 2012 tarihinde Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümüne atanarak, 07.09.2015 tarihinde Profesör oldu. Halen aynı fakültede Dekan olarak görev yapmaktadır. 

Kaynak:http://www.usak.edu.tr/