11 Nisan 2009 Cumartesi

ERZURUM DUMLU DAĞI'NA

Sordum Erzurum’un Dumlu dağına,
Niçin akar gözlerinin yaşları?
Palandöken denen dert ortağına,
Niçin akar gözlerinin yaşları?
 
Ben Dumlu Dağıyım, içim sızlar,
Benim için çok savaştı gaziler,
Gelinler dul kaldı, yetim kuzular,
Durmaz akar gözlerimin yaşları.
 
Silip gözyaşların kurutmadın mı?
Ölen şehitlere yas tutmadın mı ?
Harb-i umumiyi unutmadın mı ?
Niçin akar gözlerinin yaşları?
 
Karışır gözyaşım Fırat’a, Şat’a,
Nehir olur gider, iner Bağdat’a,
Basra körfezinde erer murada,
Durmaz akar gözlerimin yaşları.
 
Bunca şehitlerin mezarı hani?
Nic oldu uğrunda dökülen kanı?
Göster nişanını, teskin et beni,
Niçin akar gözlerinin yaşları?
 
Şehitler kanından güller, çiçekler,
Her yıl açmak için mayısı bekler,
Kokusundan mest oluptur melekler,
Durmaz akar gözlerimin yaşları.
 
Erzurum’dan akar Cennet pınarı,
Palandöken gülmez, nedir efkarı?
Kalkmaz mı başının dumanı karı?
Niçin akar gözlerinin yaşları?
 
Ben Palandöken’in, hem de gaziyim,
Kalem verin dertlerimi yazayım,
Çalar, ağlar aşıkların sazıyım,
Durmaz akar gözlerimin yaşları.
 
Ben bir TÜRK oğluyum, VEYSEL’dir adım,
Korkmaz, yılmaz, ulu TÜRK’tür ecdadım,
Ne yazık ki yurt uğrunda ölmedim
Durmaz akar gözlerimin yaşları.
 
Aşık Veysel ŞATIROĞLU