17 Kasım 2008 Pazartesi

İzmir Yollarında



Belki şimdi sana son
Sözlerimi yazmadan
Gözlerim kapanacak
Belki var daha beş on
Dakikalık bir zaman
Anne, için yanacak
Mektubum okunurken.
Lakin ölümün eli
Alnıma dokunurken
Beliren bir emeli
Çok görme bana sakın.
Ben tanrıya en yakın
Bir yola sapıyorum.
Milletimin uğrunda
Türbemi yapıyorum.
Düşündüm huzurunda
Edebi bir akşamın.
Düşündüm ki babamın
Dizi dibinde geçen
Yirmi iki seneden
Elimizde kalan ne?
Sorarım sana anne!
Madem ki gün gelecek,
Herkes aynı meleğin
Önünde eğilecek.
Niçin o güne değin
Çan sesleri duyayım?
Bugün de bir yarın da!
Bırakın uyuyayım
İzmir kapılarında.
Anne, elveda artık!
Şu iki üç asırlık
Gecenin gündüzünü
Görmeden gidiyorum.
Ne beis var diyorum
O günün seherinde
Senin ince yüzünü
Görüyor gibiyim ya!..
Ey genç gecelerinde
Beşiğimi bekleyen,
Ediyorum emanet
Seni Anadolu’ya.
Sütünden ekmeğinden,
Ne verdinse helal et.
Söyle Hacer’e o da
Hakkını helal etsin.
Gönülcüğü dilerse
Başka birine gitsin!
Ben ermeden murada
Ecel kırdı kolumu
Artık beyhude yere
Beklemesin yolumu.
O ne anne, o güzel,
Gözlerinden akan ne?
Geri dönmedim diye
Ağlıyor musun anne?

Kemalettin Kamu

Hiç yorum yok: