4 Ekim 2010 Pazartesi

ERZURUM

İstemem tek bir an senden ayrılmak,
Sen beni bırakma, aman Erzurum
Tabiat kudreti senin dağların,
Avrupa ‘lı eder seyran Erzurum.

Ellidört minaren ündür semada,
Sabah namazında eylerler nida,
Abdurrahman Gazi, Habib Baba ‘da
Okur hafızların Kur ‘an Erzurum.

Toprağının altı şehit-şüheda,
İyi insanların feyz-i alada,
Kırklar ‘dan hatıra yüksek Kale de,
Tabyaların aklan, aklan Erzurum.

Bağrında akıyor üçyüzüç pınar,
Eğilip bir yudum içenler kanar,
Sende iyileşir gider yaralar,
Havan Lokman ‘lardan Lokman Erzurum.

Gümüş kösteklerle gezer Dadaş ‘ın,
Paris ‘e ün saldı Milli Barbaşı ‘n,
Kanlarla yoğrulmuş toprağın-taşın,
Her gencin heybetli aslan, Erzurum.

Seherlerle yanar kahve ocağın,
Tabyadan tabyaya aşar bacağın,
Nene ‘m Hatun dikti ufka sancağın,
Aziziye senden nişan Erzurum.

Solundadır İspir, Hınıs ‘tır sağın,
Tekman Deresi ‘nde peynirin, yağın,
Pasinler ambarın, ova otlağın,
Torum Deresi ‘nde meyvan Erzurum.

Şüşar ‘da ineğin, ünlü davarın,
Sürü mekanıdır Eyerdağları ‘n,
Oltu ‘da kömürün ve kehribarın,
Hazinende neyin noksan Erzurum?

Tarihler yazıldı senin aynında,
Sınırlar çizildi Deveboynu ‘nda,
Dört yanı çevirmiş düşman önünde
Vatan senden bekler güman, Erzurum.

Senin başın hakikate bağlıdır,
Yerin yüksek, yaylalıdır, dağlıdır,
Sana her yan bakan namert oğludur,
Tarihlere tarih yazan Erzurum.

Ben ki; Reyhani ‘yim, senden ırağım,
Yazık ki; bu anda gurbet durağım,
Sen benim ustamsın, ben de çırağın,
Sen yetirdin anam-babam, Erzurum.

Aşık Reyhani