Ey...Aşkın ezeli âşıka ilhâm-ı Hüdâdır
Bir neşve - nümâdır
Tahkiyk gönül şehrine bir nûru ziyâdır
Minhâc-ı Hüdâdır
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Ey...Vaiz beni ta’n eyleme ki mescide gelmez
Râh-i Hakkı bilmez
Ben mûtekifim, kûşe-i meyhâne banadır
Mescidde sanadır
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Ey...Emrah kuru laf istemez ille hüner ister
Yani dürer ister
Hakgi (Hakk-gû) derece mânâda gerçi fukaradır
Amma şuarâdır
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Söz-Erzurumlu Emrah
Kaynak- Faruk Kaleli
Derleyen- Hulusi Seven
Notalayan- Faruk Kaleli
Yöre-ERZURUM
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ İLE ANLAMI
( Ey sevgili ) Aşkın ; eskiden beri Âşık’a, Allah’ın bir ilhamıdır – bir sarhoşluk, neşe verir. Doğrusu, gönül şehrine giden Allah’ın nûrlu ( parıltılı ) ve ışıklı ( aydınlıklı ) bir yoludur.
Vâiz; sen beni mescide gelmez , Hak yolunu bilmez diyerek kınama ! – Ben ibadetle meşgulum ; meyhane köşesi ( tekke manasında, – bade içilen yer ) bana aittir, mescid de sana aittir.
Emrah; kuru, boş laf istemez, sadece hüner ( görmek ) ister; yani inci gibi sözler ister. Doğrusu, rütbe ( basamak ) mânâsında fukarayımdır ancak , güzel şiirler söyleyen bir şairimdir.