23 Temmuz 2011 Cumartesi

SARIKAMIŞ'TAN ER MEKTUBU

“Hocam F.Kırzıoğlu’nun anısına”

Bu son mektubum sana
Bu son, canım ana.
Birazdan öleceğim
Bir çınar gibi
Kaskatı düşeceğim
Kara toprağa değil ama
Yemişi bembeyaz kar olan
Büyük bir tarlaya.

Evet şu an, ana
Bir çınar gibiyim
Cılız ateş etrafında
Onlarca neferden bir orman
İçlerinde kesime hazır
-öğle ulu, mulu da değil-
Sıska, çelimsiz bir çınar.

Donuyorum ana
Aşağıdan yukarıya
Ayaktan, ta başa.
Birazdan hissiz kalacak
Kalem tutan elim
Ve nihayet bulacak 
Okuyacağın mektup
Nihayet bulacak
Yirmi yıllık hayat.

En çok, neyi özledim?
Biliyor musun ana?
Tabi senden, bacımdan sonra.
Memleketi, Kırkağacı,
Kavunun tadını.
Ha bir de
Sacdaki gözlemenin
Mis gibi kokusunu.

Güneş baba, güneş baba!
Gönder ışığını dünyaya
Erit n’olur karı
Isıt biraz parmağımı n’olur.

Nerdesin düşman?
Çık karşıma.
At bana kurşun,
At bana gülle.
Bitsin artık
Bu beter sessizlik.

Düşman , şu an
Ne ermeni, ne de rus.
Ne de diğerleri.
En büyük düşman
Fanilamın içindeki bit,
Gözlerimi kamaştıran kar,
Parmaklarımı donduran ayaz.
İşte bunlar
En büyük düşman.

Al canımı artık Azrail
Nefesinle üfle bana
Önce ayaklarıma
Sonra ellerime
En sonra da yüzüme.
Senden küçük bir ricam,
Biraz sıcak olsun,
-Hiç olmazsa ılık-
Yüzüme üfüreceğin o uzun, büyük nefes.

Erhan Bayraktutan (erhanbay)