3 Mart 1918 tarihinde Kazım Karabekir komutasındaki 1. Kafkas Kolordusunun taarruzuna milis güçlerinin de katılımıyla sona ermiş, Aşkale işgalcilerden kurtarılmıştır.
Rıfat ERDAL; Bir Yedek Subay’ın 1. Dünya Harbi Hatıraları isimli yazısında o günleri şöyle anlatıyor:
“Erzurum’a yaklaştıkça Ermeni kuvveti artıyor ve bizimle birkaç saat müsademe etmek cüretini gösteriyorlardı. Rusların bırakıp gittikleri bol miktardaki silah ve cephaneden istifade ediyor ve bize karşı makineli tüfek ve top bile kullanıyorlardı. Piyade tüfeğini iyi kullanıyorlardı ama makineli tüfek ve topta acemi oldukları tam manasıyla belli oluyordu. Çardaklı’dan hareketimizin 15’inci günü Kütür köprüsünü geçip Mamahatun ve Aşkale’ye girdik. Erzurum’a taarruz hazırlığı başladı. Ermeniler ’in Erzurum civarında bir ölüm kalım muharebesi yapacaklarını haber alıyorduk.
Aşkale kazasının Cinis, Merdiven, Agaver köylerine girdiğimiz zaman gözlerimizi yaşartan facialarla karşılaştık. Köy halkından birçoklarını camilere ve evlere kapatıp yakmışlardı. Bu köylerden sağ kalanlar bizim askerin köye girmesi üzerine yangın yerlerinde ölülerini aramaya başladılar.”
AŞKALE'NİN İŞGALİ ÜZERİNE
Dedem anlatırdı dolardı gözü,
Her sözünde bin ah yürekte közü,
Görmedik aylarca bir güneş yüzü,
Şimşek çaktı bulut ağladı oğul,
Dokuz yüz on altı eyyamı şita,
Moskof’un zulümü düştü bu yurda,
İşkence göz yaşı ölüm ard arda,
Öz vatanda huzur kalmadı oğul,
Ovayı sis aldı dağları duman,
Yürekler titreşti ağladı zaman,
Öksüze yetime vermedi aman,
Her figan bin yürek dağladı oğul,
Gün geçtikçe arttı zulmü belası,
Her köşe başında kurdular pusu,
Camide, sokakta kırdılar nası,
Kanımız sel olup çağladı oğul,
Yaşlıyı güçsüzü bir bir tuttular,
Kimin vurup kimin sürgün ettiler,
Gözleri vatana açık gittiler,
Dilleri şahadet getirdi oğul,
Şehitler verildi bir bir toprağa,
Gözyaşı karıştı akan sulara,
Yurdundan ayrıldı çok bahtı kara,
Göç edip yollara dizildi oğul,
Ya hep şehit ya zaferdi ahtımız,
Çünkü TÜRK-üz payı dardı tahtımız,
Bir gün gelir güler diye bahtımız,
Dualar teselli eyledi oğul,
Analar hep dertli söyledi oğul,
Gürbüz Papağan
Dördüncü kitabı "GÖZÜMDE YAŞIM YANDI" dan
3 MART 1918 "AŞKALE'NİN KURTULUŞ DESTANI"
BU GÜN
Titredi rüy-i zemin gürledi gökler,
Yürekler yay gibi gerildi bu gün,
Bir üç mart günüydü, bin yıla değer,
Zalimlere dersi verildi bu gün,
Bu gün genç, ihtiyar beşikte sabi,
Top yekün olmuştu, tek bir can gibi,
Kükredi avına aç arslan gibi,
Esaret zinciri kırıldı bu gün,
Dile geldi öfkeler, tekbir kesildi manâ,
Duyurdu sesini bütün cihana,
Bu cennet vatana bu al bayrağa,
Nice mehmet kurban verildi bu gün,
Bu şanlı ovalar heybetli dağlar,
Unutmaz bu günü geçsede çağlar,
Ölenler bahtıyar Muzaffer sağlar,
Ermenisi, Rusu sürüldü bu gün,
Mukaddes namustu, candı, vatandı,
TÜRK,lerden yurt almak kolaydır sandı,
Kan ile yazılan tarih utandı,
Bayrağın sevgisi görüldü bugün,
Kırat kişnemesi dadaş narası,
Kâbusa dönüştü düşman rüyası,
Bayram etti dağı, taşı, ovası,
Her yanda şehrayin kuruldu bu gün,
Biz bu yurda baş koymuşuz can ile,
Baştan başa yoğurmuşuz kan ile,
Yürüyelim şeref ile şan ile,
Dadaşlar, murada erildi bu gün,
AŞKALE ovası mahşerden farksız,
Göğüsler siperdi, topsuz tüfeksiz,
Soyumuz Osmanlı, Müslüman TÜRK’üz,
Her Mehmet bir arslan kesildi bu gün,
Kurtuluş destan’ı böyle kapandı,
Boyun eğdi cihan ibretle andı,
Gürbüz’üm, bu bize şerefdi şandı,
Moskofun defteri dürüldü bu gün,
Gürbüz Papağan
Dördüncü kitabı "GÖZÜMDE YAŞIM YANDI" dan